İş hayatında etkili iletişim kurmak, kariyerimize katkı sağlar. İnsanlar olan bağlarımızı kuvvetlendirir. Birlik çalışma kültürüne katkı sağlar. Başarılı liderleri incelediğinizde etkili iletişim konusunda çok iyi olduklarını görürsünüz. Bu sayede insanların onları takip etmesini sağlarlar.
Etkili iletişim iş hayatında etki gücünüzü arttıran, özgüveninize katkı yapan bir durumdur. Başarılı olmanızı kolaylaştırır. Yaptığınız iyi işleri daha iyi anlatma imkanına sahip olursunuz. Bu anlaşılma durumu, işlerinizi kolaylaştırır. Kilitli görünen kapılar açılmaya başlar.
Etkili İleitişim İçin Neler Yapmalıyız?
Sadeleştirin
Yaşadığımız çağ, dijital çağ olarak adlandırılıyor. Dijitalin de etkisiyle etkisiyle baş döndürücü bir hızda yaşıyoruz. Karmaşıklık, bilinmezlik her geçen gün daha fazla artıyor. İnsanların en fazla ihtiyacı olan konulardan biri: Sadelik. İnsanlar karmaşıklığın içinde boğulmak istemiyorlar. ( Bu konuda Sadeleşmek Neden Zordur? yazımızı okuyabilirsiniz. )
Sadeleştirmek iletişim açısından da oldukça kritik bir yapıya sahiptir. İnsanların karmaşayla uğraşmaya, sizi anlamaya çalışmaya vakitleri yok. O yüzden az ve öz konuşabilmek en önemli maharetlerden biri haline geldi. Çok şey anlatmaya çalışarak, anlaşılmış olmuyorsunuz. Mevlana, ” Ne kadar anlatırsan anlat, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır” diyor. Bu yüzden iletişimde detayda boğulmak yerine, işin özünü anlatmaya odaklanın. Bu şekilde insanların zamanını almaz, kendinizi yormaz ve etki gücünüzü arttırırsanız.
Bu konuda 3 noktayı düşünebilirsiniz.
1.Anlattığım konunun en önemli mesajı nedir?
2. İnsanların aklında neyin kalmasını istiyorum?
3. Söylediklerim, insanların duygularına da hitap ediyor mu?
Dozunda Empati Yapın
Empati yapmak, iletişim açısından oldukça faydalıdır. Kendinizi, karşınızdakinin yerine koyduğunuzda, onu daha iyi anlarsınız. Onun beklentilerini, yaklaşımlarını ve konuyla ilgili düşüncelerini daha iyi gözlemlersiniz. Hayat zor, herkes bir şekilde hayata tutunmaya ve ayakta kalmaya çalışıyor. Bu durum bile karşınızdaki kişiye saygı duymak için önemli bir durum.
Dozunda empati, empati konusunda önemli bir detaydır. Çünkü iletişim süreçlerinizde empati konusunu abartırsanız, insanların hayatlarında boğulmaya başlarsınız. Onların acıları, stresleri ve gerilimleri sizi yormaya, tüketmeye başlar. Empati iletişim kalitenizi arttırır. Fakat doz aşımı yaptığınızda sizden çalmaya başlar ve sizi mutsuz etmeye başlar.
Önce Dinleyin
Karışınızdakini dikkatle dinlemek, iletişim açısından en kıymetli şeylerden biridir. İnsanlar kendilerini dikkatle dinleyen insanları severler. Çünkü dinlediğinizde, karşınızdaki kişiye saygı duymuş oluyorsunuz. Onun birey olmasına, kendisi olarak derdini anlatmasına imkan sağlıyorsunuz. Bu sayede karşınızdakini, yanınıza almış oluyorsunuz. İletişim çatışmasının önüne geçiyorsunuz.
İnsanların konuşmalarını iyi analiz ettiğinizde önemli bir detay ön plana çıkar: Genellikle sorununun içinde çözümü de anlatırlar. Fakat bunun farkında olmazlar. İyi dinleyici olmanın temel kuralı, iyi soru sorabilmektir. Doğru zamanda, doğru soruyu sorduğunuzda konuya hakim olursunuz. İnsanların ihtiyaçlarını anlarsınız. Bu ihtiyaçlar karşısında, çözüm sunma becerinizde varsa, aranan kişi haline gelirsiniz.
Herkesin konuşmaya can attığı, kendini göstermek için çabaladığı bir yapıda, dinlemenin gücünü kullanmak, sizi başka insanlardan hızla ayrıştırır.
Hikaye Anlatın
İş hayatında, kurumsal yapılar içinde önemli bir gerçeği unutuyoruz. Hepimiz çocuktuk, sonra büyüdük. Hikayelerle büyüdük. En başarılı Ted konuşmacılarını izlediğinizde büyük çoğunluğunun konuşmalarında hikayeler anlattığını görüyorsunuz. Hikaye anlatmak, konuşmanın etkisini arttırıyor. İnsanların duygusal bağ kurmasını kolaylaştırıyor.
İş hayatında nasıl hikaye anlatacağız?
- Hikayenizin bir amacı olsun. Anlattığınız hikaye, bir yere bağlanmıyorsa etkisini yitirir. İnsanların ilgisini çekersiniz ama etki oluşturamazsınız. O yüzden o hikayeyi anlatmanız gerektiğinde önce siz ikna olun.
- Hikaye, konunun somutlaşmasına katkı sağlasın. Anlattığınız hikaye, anlatmak istediğiniz konuyu insanların zihninde berraklaştırıyorsa, önemli bir sorunu çözmüş olursunuz.
- Hikayeniz uzun olmasın. Uzun hikayeler insanların takip etmesini zorlaştırır. Kısa hikayeler konunun anlaşılmasını zorlaştırabilir. O yüzden hikaye anlatırken, tadında bırakmaya özen gösterin.
- Finaliniz güçlü olsun. Araştırmalara göre insanlar bir konunun ortasını pek hatırlamıyorlar. Genellikle başını ve sonunu hatırlıyorlar. Ortada ilgilerini kaybediyorlar. O yüzden hikaye anlatmanın en önemli yeri, bitişidir. Burada mesajınızı ne kadar güçlü verirseniz, etki gücünüz o kadar artar.
İknayı Önemseyin
Robert Cialdini, ikna konusunda dünya çapında tanınmış bir uzman. Yaptığı araştırmalarla iknanın prensiplerini belirlemiş. Bu prensiplerden iki tanesi iletişim açısında oldukça önemli: Beğenme ve Otorite. Bu iki ikna prensibi etkili iletişim açısından işinizi kolaylaştırabilir.
1.Beğenme: İnsanlar hoşlarına giden, beğendikleri ve yakın hissettikleri insanlara daha kolay ikna oluyorlar. Bu yapılan araştırmalarla ispatlanmış. O yüzden karşınızdaki kişiyle iyi bir iletişim kurmak istiyorsanız, önce onun sizle bağ kurmasını, yakın hissetmesini sağlamalısınız. Karşınızdaki kişi sizinle konuşurken, bariyer kullanıyorsa, size karşı rahat değilse, onu ikna şansınız olmaz. Önce duvarları yıkmalı, sonra kendinizi anlatmalısınız. İnsanlar sizi severlerse, iletişim kurmanız çok daha kolaylaşır.
2.Saygı duymak: İknanın en önemli şartlarından biri, konuyu anlatan kişiye saygı duyulmasıdır. Bunu sağlamak için bilginiz, birikiminiz, yaklaşımınızla örnek biri olmalısınız. Karşınızdaki insanlar sizin konuya hakimiyetinize saygı duymalıdır. Bu gerçekleşirse onların gözünde otorite olursunuz. Etki gücünüz artar.Reklamlarda, toplumca saygı duyulan insanların daha fazla tercih edilmesinin nedeni, budur. Saygı duyduğumuz kişiye güvenmemiz, inanmamız, ikna olmamız daha kolaydır.
Akılda kalana odaklanın
Bir konuşma yapacaksanız, detaya boğulmadan ilk bakmanız gereken detay: Odaklanmadır. İnsanların aklında ne kalacak? Bu soruyu başta sorarsanız işiniz çok kolaylaşır. Eğer bu soruyu sormazsanız, konuşmanızı riske atabilirsiniz. Konuyu anlatmaya çalışırken, alakasız detaylara girebilir, konudan uzaklaşabilirsiniz. ( Bu konuda Başarı İçin Sihirli Sözcük: Odaklanma yazımızı inceleyebilirsiniz. )
İnsanların aklında ne kalmasını istediğinizi tespit ettiyseniz, ikinci aşamaya geçebiliriz. İkinci aşama, inşa etmektir. Akılda kalmasını istediğiniz detayları nasıl anlatacaksınız? Hikaye ile mi anlatacaksınız? İyi örnekleriniz var mı? Somut veriler mi kullanacaksınız? Bu kısım sizin tercihinize göre değişebilir. İşin özü, akılda kalmasını istediğinizi planlarsanız, etkiniz artar, riskiniz azalır.
Steve Jobs, Stanford Üniversitesinde unutulmaz bir konuşma yapmıştır. Ve konuşmasının bir kurgusu vardır. Konuşmasını 3 ayırır.
-
Bölüm: Noktaları birleştirmek 2. Bölüm: Sevmek ve Kaybetmek 3. Bölüm: Ölüm
Dikkat ederseniz Jobs, insanların aklında ne kalmasını istiyorsa önce onu planlamıştır. Konuşmasını 3 bölüme ayırmış. Ana mesajlarını örneklerle zengileştirmiştir.Bu şekilde, konuşmasıyla akılda kalmasını istediği şeyleri önce inşa etmiştir. Ve efsane bir konuşmaya imza atmıştır.
İçtenlik en büyük güçtür
Etkili iletişim konusunda en değerli kelime nedir? Muhtemelen içtenliktir. Bu konuda bir cümle hakkımız olsa, içten olun diyebiliriz. İçtenlik karşınızdakinin mantığına değil, kalbine konuşmanızı sağlayan önemli bir sihirdir.
İnsanların içinde güçlü bir dedektör vardır. Bu dedektör sizin içten olup olmadığınızı kolaylıkla anlar. İçtenseniz, tavır, hareket ve enerjinizle karşınızdakini etkileyebilirsiniz. Beyinlerinizden önce kalpleriniz anlaşır. İnsanlar samimiyetinize inanırlarsa, çok söz söylemenize gerek kalmaz. Fakat içtenlik, sözde kolay uygulamada oldukça zor bir durumdur. İçten olmak için önce söylediklerinize inanmanız, sonra egonuzdan kurtulmanız, en önemlisi de kendiniz olmanız gerekir. Bu üçünü aynı anda yapmak inanılmaz önemli bir beceridir. Üzerinde çalışmanız, emek vermeniz gerekir.