İş hayatındaki en temel sorunlardan biri, nitelikli çalışan sayısının azlığı.
Şirketler için çözülmesi gereken en önemli konulardan başında iyi çalışanlara sahip olmak geliyor. İyi çalışanların az olması, yetersiz insan kaynağı konusunu yöneticiler de iş verenler de sıklıkla vurguluyorlar.
İş hayatında iyi çalışanlar çok önemli. Çünkü çoğu zaman şirketin kaderi, çalışan kalitesiyle yakından ilgili. İyi çalışanlarınız varsa, büyüyüp gelişiyorsunuz. Çalışanlarınız vasat ise, büyümeniz sınırlı kalıyor. Yani formül net, iyi çalışan başarıyı getiriyor.
Peki formül bu kadar netken, şirketler neden iyi çalışanlara sahip değiller?İsterseniz gelin bu konunun üzerinde duralım.
İyi çalışanlar sadece para için çalışmazlar.
Birçok işverende aynı yanılgı var. Yüksek ücret ödediklerinde istedikleri çalışanı şirketlerine alabileceklerini düşünüyorlar. Yüksek ücretin iyi çalışanları çekmek için yeterli olduğunu düşünüyorlar.Fakat, gerçek farklı.
İyi çalışanlar için, para ilk sırada değildir. Çünkü birçok şirket onlarla çalışmak ister. Ve iyi ücretler teklif ederler. Yani yüksek ücret iyi çalışan için ilk unsur değildir. Onlar için asıl önemli olan kendini şirkete ait hissedebilmektir. Örneklerini de görüyoruz. Sadece para ile başarılı olacağını düşünen patronlar hayalkırıklığına uğruyorlar.
İyi çalışanları bulmak kadar, tutmak da zordur.
İyi çalışanları bulmak, tespit etmek zor bir durumdur. Fakat daha zoru, onları şirkette tutabilmektir. Çünkü nitelikli çalışanların kafaları genelde karışık olur. Sektördeki birçok şirketten iş teklifi alırlar. Talipleri çoktur.
İyi çalışanların alternatiflerinin çok olması, onlardaki sadakat duygusunu azaltır. Çalıştıkları şirkete bağlılık hissetmiyorlarsa, başka şirkete geçmeleri çok kolaydır. İyi bir çalışanı şirketinize getirmekten daha önemli olan aidiyet sağlayıp kalıcı olmasını sağlamaktır.
İyi çalışan yetiştirmek emek ve zaman ister.
Sektördeki iyi çalışanları elde etmek, zor. Böyle olunca karşımıza 2. bir alternatif çıkıyor: Çalışanları yetiştirmek. Potansiyelleri olan çalışanları daha nitelikli hale getirmek. Fakat bu söylendiği kadar kolay değil.
Bir çalışanı sıfırdan yetiştirip, emek vermek oldukça zahmetli. Uzun bir süre geçmesi gerekiyor. Çalışanın pişmesi, eksiklerini gidermesi gerekiyor. Çalışanların gelişme süreçlerin de hata yapmalarına izin vermeniz gerekiyor. Tüm bu faktörleri sağlamak şirketler için kolay olmuyor.
İyi çalışan yetiştirmek konusunda şirketlerin bir diğer korkusu ise, çalışanın nitelikli hale geldikten sonra başka şirketlere geçmesi. Bu korku birçok şirketin geride durmasına neden oluyor.Fakat aslında burada basit bir matematik var. Eğer bir çalışan sizin şirketinizde başka şirkette iş bulamayacağı için kalıyorsa, şirketinize zarar verir.
İyi bir çalışanı elde tutmakta zorlanıp, rakiplerinize kaptırıyorsanız, şirket yapınızda eksikler var demektir.Bu yüzden nitelikli çalışan yetiştirip, çalışan sadakati oluşturabilen şirketler çok daha güçlü hale geliyorlar. Çünkü birçok sorunu çözmüş, güç kazanmış oluyorlar.