Kalabalık toplanmış. Merakla olacakları bekliyormuş. İnsanlar suyun içinde çırpınan adamı hem hayret hem de çaresizlikle izliyorlarmış. Hava soğuk denizdalgalı olduğu için kimseye suya atlamaya cesaret edemiyormuş. Tam da bu sırada bir adam birden suya atlamış. Hızla yüzüp sudaki adamı kurtarmış. Dışarıya çıkartmış.
Kalabalık heyecanla kurtaranı alkışlıyor, tezahüratta bulunuyormuş. Kurtaran adamın yanına, olayı takip eden bir muhabir yaklaşmış. Onu kutlamış. Bu cesaretini neye borçlu olduğunu sormuş. Adam oldukça kızgın bir şekilde ” o arkamdan iteni bulursam göstereceğim” demiş.
Hayatta bazen birilerinin sizi arkanızdan itmesi gerekiyor. Bir anda kurtarıcı olup, dalgalarla boğuşurken bulabiliyorsunuz kendinizi. Bugün cevap aradığımız soru: İnsanlar o suya direk atlar mı? Yoksa arkadan iten birileri mi var? Ya da klasik anlamda sorarsak;
Lider olunur mu, doğulur mu?
Lider doğulur, sonradan olunur. Yani insanın lider olması için, içinde liderlik geni olması gerekir. Herkes lider olamaz. Bunun yanında liderlik geniyle doğan herkes de lider olamaz. Bunu keşfedip uygulayabilenler lider olabilirler. Tabi bir noktayı da eklemek gerekir. Lider olmak aslında bir amaç değil, yaşam şeklidir.
Lider olan kişi, özellikleri sayesinde liderliğe gelir, ya da itilir. Ama bunu yapan belirli özelliklere sahip olmasıdır.
Şimdi biraz daha ilerleyip, lider olmanın günlük hayattaki yansımalarına bakalım.
1) Liderliğin okulu yoktur.
Ama her liderin arkasında onu lider yapan, öne çıkaran, düşünce kaldıran, bir akıl hocası vardır. Bu akıl hocası aslında onun ilerleyeceği miktarı etkileyen kişidir.
2) Liderlik, önderlik etmek demektir.
Yol açmaktır. İz bırakmaktır. Bu planla programla yapılmaz. Lider çoğu zaman olaya içgüdüsel olarak yaklaşır. Bir sorun görür, kimsenin ilgilenmediğini fark eder. Kimse ona bu sorunu çöz demez. Ama o, üzerine vazife olarak görür. Elini taşın altına sokar. O sorunu çözer. Bu da onu liderliğe çıkarır.
3) Liderlik sizi takip eden insanların sayesinde olur ve belirginleşir.
Sizi takip eden kişi sayısından daha önemlisi, bu kalabalığın size olan bağlılığıdır. Küçük bir yardım derneğinin mütevazi bir yöneticisi olabilirsiniz. Ufak bir köy okulunda zorluklar içinde yaşayan bir öğretmen de. Sizin liderliğinizi belirleyen, sizi lider yapan, gözlerde oluşturduğunuz ışık, zihinlerdeki kıvılcımlarınızdır. Etki gücünüz, yüreklere dokunuş kapasitenizle orantılıdır. Çünkü kimse size yap demez. Ama bazen siz yapmazsanız da yapılmaz.
4) Lider zaman içinde olgunlaşır.
Yaşanarak tat kazanır. İlk başlarda eksikleriniz, hatalarınız, yanlışlarınız olabilir. Ama zaman; sizi pişirir, öğütür, daha iyi hale getirir. Bu yüzden bazı insanlar doğuştan liderlik özellikleri gösterirler. Bazıları sonradan lider olduklarını anlarlar.
5) Liderliğin reçetesi yoktur.
Liderlik kendine has olmak, özgün olmak demektir. Başka lideri taklit ederek lider olunmaz. Sadece taklitçi olunur. Aslı varken taklidini kimse takip etmez. Bu yüzden her lider, liderliğin tanımını kendi için yeniden oluşturur. Liderliğin esaslarını farklılaştırır.
Liderlik için ortak noktalar olsa da tek tip liderlik yoktur. Olmayacaktır. Çünkü lider yeniden yapan değil, yeni olanı yapandır. Lider farklı olanla yaşayandır.
Liderlik hakkında konuşulacak çok şey, söylenecek çok söz var. Fakat en önemlisi liderlik aşk ile yapılan bir şeydir. Ve bu aşkı kendinizden başka hiç kimseyle oluşturamazsınız.
Liderlik bazen deli olmak, deli olma cesaretini göstermektir. Bu yüzden liderlik herkese göre değildir. Herkes liderlik olmak zorunda da değildir.
Liderlik acı çekilerek verilen, kendini gerçekleştirme çabasıdır. Bu genlerinizde yoksa çektiğiniz eziyetten başka bir şey değildir.