İş hayatındaki en önemli konulardan biri, verimliliktir. İnsanlar az çalışmak, çok kazanmak isterler. Önemli olan çok çalışmak değil, verimli çalışmak denir. Bunu sağlamak mümkün mü?
İş hayatındaki rekabet arttıkça, iş insanlarının yoğunlaştığını görüyoruz. Daha fazla iş yapabilmek için daha fazla zaman harcamak zorunlu mudur?
Çok çalışarak hata mı yapıyoruz? Az çalışarak başarılı olmanın yolu var mı?
Bu konuda son dönemde çıkan güzel bir kitap var: Dinlen. Bu kitapta yazar, örnekler ve araştırmalarla destekleyerek, daha az çalışarak daha fazla başarılı olmanın sırlarını sunuyor.
Kitabın yazarı Kim Pang’a göre bunun bazı kuralları var. Bu kuralların bazılarına birlikte bakalım:
“1. Odaklı Çalışmak ”
Pang, düzenli olarak 4-5 saatlik bir çalışmanın gerçek anlamda başarıyı sağlayabileceğini savunuyor. Buradaki kritik nokta odaklanarak çalışmak. Dış uyaranlardan uzak ve tamamen odaklanmış olarak yapılan bir çalışma ciddi farklılıklar yaratabilir.
Kendimize sormamız gereken temel bir soru ortaya çıkıyor: Günde kaç saatimi gerçekten odaklanarak ve derinleşerek çalışıyoruz?
Stephen King, Charles Dickens ve Gabriel Garcia Marquez gibi önemli yazarlar genelde günde 4-5 saat yazmışlardır. Buna rağmen çok üretken olmuşlar ve ölümsüz eserler bırakmışlardır.
Ünlü yazar Stephen King “ Günde kaç saat çalıştığım önemli değil, önemli olan ürettiğim fikir sayısıdır” diyor.
Özünde kendi alanınıza odaklandığınızda ve günlük 4-5 saatlik verimli çalışmalar gerçek anlamda fayda sağlayabilir.
Bu konuda bir öykü var. Bir ormanda iki oduncu, ağaç kesmeye başlıyorlar. Biri molalar vererek çalışıyor, diğeri durmaksızın çalışmaya devam ediyor. Gün sonunda mola verenin daha fazla odun kestiği ortaya çıkıyor. Bunu nasıl başardığı oduncuya sorulduğunda, “Diğer oduncu sürekli çalıştığı için baltası köreldi. Ben ise mola verdiğimde, baltamı keskinleştiriyordum. O yüzden daha fazla odun kesebildim” diyor.
Belki de daha verimli iş hayatı için temel faktör, baltamızı keskinleştirmek, kendimizi yenileyebilmek.
“ 2. Rutinler ”
Yazar Pang kitabında,özellikle sabah rutinlerine dikkat çekiyor. Başarılı insanların çoğu sabah oldukça erken saatlerde kalkıp işe koyuluyorlar. İşlerinin önemli bir kısmını sabah 06.00 ile 12.00 arasında bitirmiş oluyorlar.
Sabah erkenden çalışmaya başlamanın temelde iki avantajı var:
1. Sabah erken kalkıp çalışmaya başladığınızda öğlen saatine kadar çoğu insanın bir günde yapmış olduğu kadar iş yapabiliyorsunuz. Bir günü 2 gün gibi yaşayabilme imkanı sağlıyor.
2. Günü verimli kullandığınız için kendinize daha fazla zaman ayırabiliyorsunuz. Bu durum hayat kalitenizi arttıran önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.
Yapılan araştırmalar başarılı insanların kendilerine ait rutinleri olduğunu gösteriyor. Bu rutinlerin toplamı ise alışkanlıklarımızı oluşturuyor. Başarılı insanlarla, başarısızları ayıran fark ise, alışkanlıklarda gizlidir.
İş hayatında verimliliği sağlamak için kendimize ait çalışma rutinleri oluşturmalıyız. Belirli saat dilimleri oluşturmalı ve odaklanarak çalışmalıyız. İlk başta vücudunuz buna dirense de belirli bir süre sonra uyum sağlayacaktır.
“3. Yürüyüş ”
Steve Jobs, Apple’da yaptığı uzun yürüyüş toplantıları ile ünlüdür. Bu yürüyüş toplantılarında birçok insanı ikna ettiği söylenir. Anlatılana göre, Jobs, Pepsi’nin Ceo’su John Sculley’i yaptıkları uzun bir yürüyüşün sonunda ikna etmiştir.
Kitapta ünlü müzisyenler, Çaykovski ve Beethoven’ın da uzun yürüyüşler yaptığı anlatılıyor. Bu yürüyüşlerde birçok beste yapmışlar.
Yürüyüş yapmak, özellikle temiz havada yapılırsa beynin çalışma fonksiyonlarını arttıracaktır. Aynı zamanda beynin alıştığı konfor alanından çıkmasını sağlarsınız ve daha özgür düşünmesine katkı sağlayabilirsiniz.
“4. Öğlen Uykusu ”
Modern yaşamda belki de en fazla ihmal edilen konulardan biri, öğlen uykusudur. Günün koşuşturması içinde atlanır, ihmal edilir. Çoğu zaman fırsat bulunamaz.
Kitapta; Churchill, Edison ve Einstein gibi tarihe geçmiş başarılı insanların öğlen uykusuna önem verdiği, örneklerle anlatılıyor.
Öğlen uykusu, aslında günü iki parçaya bölmenizi sağlıyor. Öğle arası yarım saatlik bir uyku, enerjinizi toplamanıza katkı sağlıyor. Tazelenmiş olarak kalkıyorsunuz.
Öğlen uykusundaki hassas nokta ise uzun olmaması. Öğlen uykusu 1 saati geçerse, uyku faz değiştireceği için istenilen verim elde edilemeyebilir. O yüzden günü verimli geçirmek için, kısa şekerlemeler tavsiye ediliyor.
Siz öğlen uykusunu ihmal ediyor musunuz? Ya da bunu sağlamak için ne yapabilirsiniz?
Dinlen kitabının temel felsefesi, “daha az çalışarak daha fazla başarmak mümkün mü?” Bunu sağlamak için birçok yaklaşım sunuyor. Yukarıdaki 4 öneriyi sizlerle paylaşmak istedik. Faydalı olması dileğiyle.