Sizce bizi hayallerimize götüren çok çalışmak mıdır yoksa hayal kurmak mıdır? Şu anda bu yazıyı okuyan sizler ve bu yazının size ulaşmasını sağlayan bizler, her birimiz artık yetişkin olmuş olsak da çocukluk anılarımızın unutulmaz parçalarını yaratan Disney dünyasını hatırladığımızda yine çocukluğumuza döneriz.
Disney’in kurucusu Walt Disney de çocukluk hayallerini hiç kaybetmemiş olacak ki hayallerimizin ancak onu gerçekleştirebilme cesaretimiz olduğunda gerçekleşeceğini söylüyor. Walt Disney’in hikâyesine baktığımızda da gerçekten cesaret gerektiren bir dönemde hayata geçtiğini görürüz.
Düşünün ki ABD’de yaşıyorsunuz ve Roy isimli kardeşiniz ile birlikte 1923’te hem de 1929 yılında yaşanan büyük ekonomik buhranından 6 yıl gibi bir süre önce bir animasyon şirketi kuruyorsunuz.
Üstüne üstlük yarattığınız çizgi karakteri çok da ilgi görmüyor. Tam 5 yıl sonra korkarak baktığınız farelerden Mickey Mouse isimli bir çizgi karakteri yaratıyorsunuz ve çok beğeniliyor. Mickey Mouse’un uyandırdığı bu büyük yankıdan sonra sırasıyla Mini Mouse, Pluto, Goofy, Donald Duck, Tom & Jerry ve daha niceleri alıyor. Çizgi karakterleri Pamuk Prenses ve 7 Cüceler, 3 Küçük Domuz, Pinokyo gibi öne çıkan kahramanlarıyla birlikte masallar takip ediyor.
YAZI: Clubhouse: Dijital Sesiniz
Büyük Başarı ve Disneyland
1923 yılında iki kardeşin kurduğu Disney, 1928 yılında yakaladığı büyük başarısını, hiç düşürmeden yeni karakterler üreterek arttırmaya devam ediyor. 1955 yılına gelindiğinde, ekran başında çocukların severek izlediği Walt Disney karakterleri, bu kez Disneyland eğlence parklarındaki yerini almaya başlıyor. İlk eğlence parkı, Los Angeles’ta açılıyor. Sonrasında ise sayısı giderek artan bu eğlence parkları sırasıyla Orlando, Paris ve Tokyo’da da açılıyor. Disneyland eğlence dünyaları sayesinde, Disney karakterleri, sadece küçüklerin beğenisiyle sınırlı kalmayıp içindeki çocuğu yeniden hatırlayan büyüklerin de büyük ilgi ve beğenisini topluyor.
Walt Disney animasyon, gördüğü ilginin getirdiği başarıyla kurucusu Walt Disney’i 1966 yılında kanser nedeniyle kaybetmiş olsa da, yükselişini hep sürdürdü. Bugün şirket, bünyesine kattığı ABC ve 20th Century Fox şirketlerinin yanı sıra Hulu TV’nin %65 hissesinin, Marvel Stüdyoları, Star Wars yayın haklarının sahibi Lucas Film, National Geographic ve Pixar prodüksiyon şirketlerinin de hissedarı olarak yıllık 30 milyar doların üzerinde geliri olan dev bir medya şirketi haline geldi.
Yakın zaman önce de aboneliğe dayalı video servis şirketleri arasındaki yerini Disney+ adıyla alan şirket, 2019’da hizmete girmesinin ardından 2021 Şubat ayı itibarıyla abone sayısını 94 milyona çıkarmayı başardı.
Peki, Disney+ bu kadar kısa sürede kendisinden daha önce bu sektöre giren rakipleri arasından sıyrılmayı nasıl başardı? Hadi gelin Disney’in renkli dünyasının bu başarı yolculuğuna birlikte çıkalım.
Fotoğraf: unsplash
Walt Disney’in Yeni Üyesi: Disney +
Aslında Disney Plus’ın 2019 Kasım ayında ABD’de hizmete girmesi, öyle hemen ani bir kararla olmadı. Sürecin başlangıcı 2016 yılına kadar uzanıyor. Şirket olarak Disney, ürettiği dizi ve film yapımlarının yanı sıra büyümekte olan yapımlara yaptığı yatırımlarda olduğu gibi BAMTech teknoloji firmasına 1 milyar dolarlık bir yatırımda bulunur. Bu yatırım bir yıl sonra 2017 Ağustos ayında hisselerin %75’ini satın alımı şeklinde büyür. Teknoloji şirketinin daha önceden Netflix ile yapmış olduğu anlaşmanın 2019’da sona ermesi ile birlikte Disney Plus için somut adımların da atılması başlamış olur böylece.
50 Milyon Hedeften 94 Milyon Aboneye
Disney Plus için gerçekleştirilen tanıtım gecesinde samimi bir şekilde, veri akışının henüz istenildiği gibi olmadığının ancak 2021’de 50 milyon aboneye ulaşmayı hedefledikleri ve içerikte yer alacak dizi ve filmlere yer verildi. Geçtiğimiz Şubat ayında Disney Plus, 94 milyon abone sayısı ile hedefini geçmeyi başardı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin dışında Avrupa’da ve Asya kıtalarında pek çok ülkede de faaliyetlerine başladı. Ülkemizde henüz hizmete girmeden 94 milyon abone sayısına ulaşmasının ardından Türkiye’de büyük ilgi göreceği öngörülüyor. Türkiye için henüz resmi ve net bir açıklama olmamakla birlikte 10 milyon kişilik bir abone potansiyeli olduğu tahmin ediliyor ki bunun için oldukça yüksek bir potansiyel diyebiliriz.
Fotoğraf: unsplash
Öne Çıkan Dizi ve Filmler
Disney Plus tanıtım gecesinde yayın içeriğinde Simpsons’ın 30 sezonun olacağını açıklamıştı. Ayrıca Marvel evrenine ait farklı 5 dizi, Pixar’dan Toy Story (Oyuncak Hikâyesi) ve Star Wars serisinden de dizilere yer verileceği paylaşılmıştı.
Star Wars
Tanıtım gecesinin ardından gelen ilk içerik, Star Wars serisinden “The Mandalorian” oldu. Star Wars hayranları tarafından büyük ilgi gören dizi, Disney Plus’ı da en çok izlenen seriler arasında çok kısa bir sürede en üstlere çıkarmış oldu.
Marvel
Star Wars- The Mandalorian’ın başarısını Marvel evreninden Wanda & Vision takip etti. Marvel evreninden uyarlanacak diğer bir serinin de “The Falcon and The Winter Soldier” olacağı duyurulmuştu ki öyle de oldu.
Pixar
Bugüne kadar çekilmiş ve milyonların beğendiği animasyon filmlerinin sahibi Pixar da yine Disney Plus yayın içeriğinde yer alıyor. Üstelik geçtiğimiz günlerde Pixar stüdyoları tarafından çekilen “Soul” animasyon filmi, 2021 Altın Küre ödüllerinden en iyi animasyon ödülünün sahibi oldu.
National Geographic
National Geographic denildiğinde bugün aslında dünyanın en ünlü ve geniş kapsamlı belgesel kanalından bahsediyoruz. İçeriğinde ise vahşi yaşam ile uzaydan, derin sular altına, dünya tarihinden bilimsel keşiflere kadar pek çok zengin belgesel türü yer alıyor.
Fotoğraf: unsplash
Disney Plus & Netflix Rekabeti
Son zamanlarda Netflix’in uygulamış olduğu fiyat artışının ardından en düşük Netflix abonelik ücreti 17.99tl’den 26.99tl’ye çıkmış oldu. Standart paket 40.99’a çıkarken özel paket ise 54.99’a çıkmıştı.
Disney Plus aylık üyeliği ise 6.99 dolar ve yıllık abonelik ücreti ise 69.99 dolar olarak belirlenmiş durumda. Henüz ülkemiz de faaliyete geçmediği için abonelik ücretleri dolar üzerinden paylaşılmış durumda. Abonelik içeriğinde aynı zamanda Hulu TV ve ESPN+ üyelikleri de dahil edilebiliyor ve birden çok cihaz üzerinden bağlantı sınırsız indirme hizmeti de bulunuyor. Ancak içerik zenginliğine geldiğimizde şu an ve yakın gelecek için Netflix’in halen açık ara önde olduğunu söylemek mümkün.
Ancak uzun yıllardan bu yana alandaki deneyimi sayesinde Disney Plus’un da diğer rakiplerini geride bırakıp Netflix’in öncelikli rakibi olacağını tahmin etmek de zor değil gibi görünüyor.
Disney Plus, 2024 yılı için abonelik hedefini 350 milyon olarak belirlediğini duyurdu. CNBC’nin yapmış olduğu bir haberde ise Netflix abone sayısının toplamda 200 milyon olduğu bilgisi paylaşılmıştı. Yakın zamanda Netflix Türkiye abone sayısının ise 3 milyonun üzerine çıktığı bilgisi paylaşıldı.
Kaldı ki Disney Plus’un elde ettiği başarısının ardından Netflix CEO’su Reed Hastings yapmış olduğu bir konuşmasında, “Disney’in bu başarısı bizim heyecanımızı da arttırıyor, Netflix’in dizi ve filmler için böyle yarışması herkes için çok iyi olacak” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Öyle görülüyor ki medya devleri birbirleriyle rekabet ederken en çok izleyiciler kazanacak.
Bizler de Disney Plus’ın bir an önce ülkemizde hizmete girmesini umut ediyor ve büyüsek de içimizdeki çocuğun severek izlediği o kahramanların yeni maceralarını izlemeyi iple çekiyoruz.
Yazımızı, ilhamını hayallerinden ve başarısını bu hayalleri gerçekleştirme cesaretinden alan Walt Disney’in bir sözüyle bitirmek istiyoruz. “Kahkaha zamansızdır. Hayal etmenin yaşı yoktur ve hayaller ölümsüzdür”. Hayalleriniz her daim genç, kahkahalarınız her daim zamansız ve hayallerinizi gerçekleştirecek cesaretiniz her daim sizinle olsun.