Bir şirkete girdiniz. Şirketteki çalışanları inceliyorsunuz. Eğer şirket sahibinin içeride olması onların hal ve hareketlerine yansıyorsa, o şirket sistemleşememiştir. Yani hala işler bazı kişilere hoş görünmek için yapılıyor, o kişiler olmasa umursanmıyordur. Bu da insanların işleri konusunda bilinçsiz olduklarını gösterir. Bu bilinçsizlik ise kurum kültürünün eksikliğinden kaynaklanır. Kurum kültürü sistemleşmiş firmalarda olan bir yapıdır. Bilmece gibi konuştuğumun farkındayım. İşin özüne inince şunu görüyoruz. Sistemleşme firmalar için hayati derecede önemli. Bu sistemleşmeyi oluşturacak kişiler ise kurumun başındakiler.
Sistemleşmenin avantajları:
1. Çalışanlar daha bilinçli olurlar. Ve kendilerini geliştirmek için çaba sarf ederler. Çünkü eğer işlerinin hakkını vermezlerse, sistemin onları kapı dışarı edeceği çok iyi bilirler.
2. Kişi hükümdarlığından kurtulunur. Bu da aslında zarar veren duygusallıktan uzaklaşabilmektir. Kişilerin idaresindeki sistemler, duygulara, egolara mağlup olur, sağlıklı büyüyemezler.
3. Şirketler uzun ömürlü olur. Önemli olan kişilerin başarısı değil, şirketin kalıcılığı diğer nesillere devredebilmesidir. Dünya’nın en büyük markalarının özelliği, bu nesiller boyu süren devamlılığı sağlayabilmiş olmalarıdır.
Şimdi diyeceksiniz sistemleşmenin bu kadar güzel yönü var. Neden sistemleşemiyoruz?
1. Duygularımıza teslim oluyoruz. Kişilere bağımlı kalıyoruz. Sistemleşememiş bir şirketi inceliyorsunuz. Çalışanlar ya akraba ya da tanıdık. Çünkü genel mantık; çalışana ihtiyaç olunca, bizden olsun daha iyidir yaklaşımıdır. O iş için yeterli mi? Gerekli özelliklere sahip mi? Bu konuların yeterince üzerinde durulmuyor.
2. Bir şirket sahibinin vitrine çıkmayıp, geriye çekilebilmesi; hayatındaki en zor kararlarından biridir. Çünkü şirket sahibi önde olmak ister. Alkışları almak, övgüleri toplamaktan keyif alır. Çünkü bu durum egosunu okşar. Bu durumdan vazgeçebilmek, eleştirilmeyi göze alabilmek, başkalarının kararlarını destekleyebilmek, ciddi anlamda cesaret ve olgunluk ister.
3. Şirketlerin ömürleri kurucularının ömrü kadar oluyorsa, kurucusu ağacı ve meyvesini kendi için dikmiş demektir. Şirketlerin kalıcı olamamasının, sistemleşememesinin en önemli nedenlerinden biri budur. Şirket sahibi tüm yapıyı kendi ömründe sonuçları ortaya çıkacak şekilde kurar.
Öldükten sonraki gelişmeler, şirketin büyümesi onu çok ilgilendirmez. Böyle olunca da yapılar, bu doğrultuda kurulur. Anlık kararlara göre şirket idare edilir. Kalıcılık sağlanmaz.
Sistemleşmek, bağımsız çalışan yapılar oluşturabilmek, günümüz iş dünyasının en büyük sıkıntılarından. Sistem kurarken bu sistemin aynı zamanda hızlı işleyen, hantal olmayan bir yapı olması gerekliliği, işi daha da zorlaştırıyor. Bu yüzden sistemleşmek zor bir iş. Bedel ödenmesi, arkasında durulması gerekiyor. Bunu yapabilen firmalar ise uzun ömürlü oluyor.