Başlığı okuduğunuzda, kulaklarınızda duvar saatinin hızla geçen zamanı hatırlattığı ses çınladı mı? Eğer çınladıysa siz bir baby boomer ya da X kuşağısınız demektir. Çınlamadı ama geçmişten bir hatıra gibi hatırladıysanız, Y kuşağısınız demektir. Hiçbir çağrışım olmadı ve aklınıza sosyal medya platformu, Tiktok geldiyse, tam bir Z kuşağısınız demektir.
Teknolojik gelişmelerle birlikte her kuşak, içine doğduğu çağın hızında ve teknolojisinde şekillenip geleceğe yön verir. İkinci Dünya savaşından sonra yaşanan doğum oranındaki patlamadan adını alan baby boomer kuşağı için zaman, duvardaki saatten, iletişim posta ve telgraf ve gündem takibi, radyo ve televizyon üzerinden gerçekleşmekteydi. X kuşağı ise biraz daha hızlanan hayat temposu ile birlikte zamanı kolundaki saatten, iletişimi telefon, e-posta ve SMS’lerle, gündemi ise televizyon ve online gazetelerden takip etmeye başladı.
Bu yazıyı okuyan çoğunluk grubu oluşturan Y kuşağı ise hızlanan çağa ayak uydurmak için her şeyin birbiriyle senkronize olduğu akıllı sistemlere geçiş yaptı. Zamanı takip etmek için akıllı saatler, iletişim için akıllı telefonlar ve uygulamalar, gündemi takip etmek için de sosyal medya hesapları tercih edildi. Y kuşağının en favori platformları başlangıçta Facebook, Twitter ve Instagram iken zamanla önceki kuşakların kendini adapte etmesiyle Facebook, Boomer ve X kuşağının tercihi haline geldi. Twitter ve Instagram ise Y kuşağının en çok kullandığı mecralar oldu.
Mekanikten dijitale geçiş kuşağı, Y kuşağından sonra dijital dünyanın tam ortasına doğan Z kuşağı içinse her şey dijital dünya üzerinden anlam buluyor. Hızla dijitalleşen çağın getirisi olarak zaman, saniye ve anlardan oluşurken sosyalleşmek; Instagram, Youtube ve Tiktok uygulamalarıyla, gündem takibi ise Twitter ve Twitch ile gerçekleşiyor. Peki, bugünü şekillendiren ve geleceğe yön veren Z kuşağının öne çıkan özellikleri neler?
Z Kuşağı Özellikleri
1996’den sonra ama özellikle 2000’lerde doğmuş bugün 18-25 yaş aralığında olan bu kuşak, aslında içine doğduğu çağın özelliklerini yansıtıyor. Teknolojiyi seven ve takip eden, değişime karşı açık, birden fazla alana aynı anda odaklanabilen, hayal gücü geniş bir kuşaktan bahsediyoruz.
Dijital teknolojinin içine doğmuş ve onu aktif kullanabilmesi bakımından kendinden önceki kuşaklara kıyasla özgüveni de oldukça yüksektir. Y kuşağından çok daha bireysel ve özgür ruhlu olan Z kuşağı, sıra takım çalışması, hırs, emek vermek ve sabretmeye gelince sınıfta kalır. Yine de istekleri ve uğradığı haksızlıklar karşısında ısrarcı ve geri adım atmayan bir duruş sergilerler. En büyük çatışmaları, X kuşağı ebeveynleriyle olan Z kuşağı, Y kuşağı ile genellikle uzlaşabilirken baby boomer kuşağı ile aynı fikirde olmasa da “ok boomer” sözüyle kendince kimseyi kırmadan konuyu kapatır.
100 milyar dolar gibi bir potansiyel ile Y kuşağından sonra en çok tüketim potansiyeline sahip Z kuşağı, marka tercihini, marka değerine göre değil kendi imaj ve değerlerine göre belirler. Dolayısıyla ancak Z kuşağını doğru anlayan markaların gelecekte tercih edilebileceğini söyleyebiliriz. Genellikle eğlenceli içerik üretmeyi ve izlemeyi sevdikleri için Instagram, YouTube ve TikTok gibi sosyal medya platformlarını kullanmayı tercih ediyorlar. Bu mecralar arasında Z kuşağı ile en çok özdeşleşen uygulama ise TikTok. Peki, TikTok uygulamasının diğer uygulamalardan farkı ne?
Fotoğraf: unsplash
Neden TikTok?
Öncelikli olarak Asya ülkelerinde kullanılmaya başlayan uygulamanın, Çince ismi, Douyin. Sonrasında uygulama, uluslararası boyutta beğenilmeye başlayınca, adı TikTok olarak değiştiriliyor. ABD’de mobil oyundan sonra en çok indirilen uygulama olan TikTok, 2 yılda Instagram, Facebook, Netflix ve YouTube ile rekabet edebilecek bir başarı elde ediyor.
Uygulama, ByteDance firmasının, 2016’da yayınlanmaya başlayan ağırlıklı olarak eğlence odaklı, 15 saniyelik, kısa video içeriklerinin üretilebildiği bir platform. Bir milyar kullanıcı barajını aşan uygulamada, fenomen kullanıcıların takipçileri de milyonlarla ölçülüyor. Bugün 150 ülkede ve 75 dilde kullanılan uygulamanın içeriğinin; yaratıcı, eğlence odaklı, müzik, dans gibi sunumların kişiselleştirilerek üretilip paylaşılabiliyor olması, en çok Z kuşağının beklentilerini karşılıyor. Video içeriklerinin üretirken de izlerken de kısa olması, tam da çok çabuk sıkılan Z kuşağına göre bir özellik zaten. Uygulama, her ne kadar eğlence odaklı bir uygulama olsa da arka tarafta elbette ki yoğun bir şekilde ara yüz güncellemeleri ile kendini geliştirmeye devam ediyor.
TikTok, geçtiğimiz Şubat ayında pandemi süresince evde sıkılan, uzaktan eğitim sürecinde zorlanan kullanıcıları için 50 milyon dolar üzerinde bir yatırımla yaratıcı öğrenme fonu oluşturduğunu duyurdu. Buna göre çevre, uzay, sağlık ve bilim konularında öğretici video içeriğine ağırlık veriliyor. Bunun yanı sıra uygulama, çalışanlarını, yakın zamanda iş dünyasına atılacak olan Z kuşağı arasından belirlemek isteyen markalar için bir işe alım platformu oluşturacağını duyurdu.
Z Kuşağı, İşini TikTok ile Bulacak
Z kuşağına özel olacak bu platform, uygulama içine gömülü değil ayrı bir Web sitesi üzerinden hizmet verecek. Buna göre uygulama içinde bulunacak iş ilanlarından kendine uygun olan ilanı seçecek olan kullanıcı, uygulamadan Web sitesine yönlendirilecek. Burada kullanıcıdan özgeçmişini hem Z kuşağına hitap etmesi hem de işe alım uzmanlarına beden dili, kendini ifade beceresi anlamında daha zengin veri oluşturması açısından video içeriği şeklinde paylaşması istenecek.
Aslında TikTok zaten yetenekleriyle dikkat çekmek isteyen Z kuşağı gençlerine kariyer yollarını açmada bir fırsat sunuyordu. Özel efekt sanatçısı, Julian Bass’ın Disney yönetim kurulu başkanı Bob Iger’ın dikkatini çekmesi, bunun en güzel örneklerinden birisidir.
Şimdi artık bu süreç çok daha geniş bir kariyer alanını kapsıyor olacak. Markalar da başvuruda bulunan kullanıcıların TikTok içeriklerini görüntülüyor olacak. Dolayısıyla kullanıcıların başvurularını, profesyonel bir amaçla oluşturulmuş farklı bir hesap üzerinden gerçekleştirmeleri yerinde olacaktır.
Z kuşağını anlamak neden önemli?
Aslında bu yazımızla amacımız Z kuşağının değil Z kuşağını işe alacak olan boomer, X ve Y kuşaklarının dikkatini çekmek. Z kuşağının dikkatini çekmek isteseydik zaten bunu eğlenceli, kısa bir TikTok videosu ile yapabilirdik. Ancak altını çizmek istediğimiz nokta; ihtiyaçları, beklentileri ve potansiyelleriyle geleceğe yön verecek olan Z kuşağının en iyi ve doğru şekilde anlaşılmasını sağlamak.
Kuşaklar üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki Z kuşağı, potansiyel verimliliğini tıpkı içine doğduğu dijital çağ gibi zaman ve mekândan bağımsız olarak ortaya koymak istiyor. Bu da gelecekte freelance, part-time ya da uzaktan gibi çalışma şekillerine daha sık rastlayacağımızı gösteriyor. Z kuşağı aynı zamanda diğer kuşaklara göre daha bireysel ve bağımsız olduğu için kendi değerlerine uymadığı zaman tüketim alışkanlıklarını kolaylıkla ve hızlı bir şekilde değiştirebiliyor. Dolayısıyla markaların ve işverenlerin gelecekte kendilerini bekleyen olasılıkları anlamaları için öncelikle Z kuşağını anlamaları ve Z kuşağı ile iletişim kanallarını beslemeleri gerekiyor.
Bu da Z kuşağının en çok vakit geçirdiği mecraları tanıması ve bu platformlarda yer almaktan çekinilmesini gerektiriyor. Son zamanlarda Migros, başarılı TikTok kampanyası ile Z kuşağının dikkatini çekmeyi başararak bu konuda iyi bir örnek oluşturdu diyebiliriz. TikTok’un yapmış olduğu bu yeniliklerle yakın zamanda daha pek çok markanın da uygulamada yer alarak örnek sayısını arttıracağını umuyoruz.
Böylece yaratıcı ve dinamik özellikleriyle Z kuşağının markalara ilham olurken markaların da Z kuşağının yükselen sesine kulak verip Z kuşağına dolayısıyla kendilerine parlak bir gelecek için verimli bir alan açacağını umuyoruz.