Uber sıradışı bir hikayeye sahip bir uygulamadır. Aynı zamanda rakipleri tarafından devamlı tehdit olarak görülmektedir. 2009’da Travis Kalanick ve Garrett Camp iki arkadaş teknoloji konferansına gittiler. 2008’de iki arkadaş da bir sene öncesinde girişimcisi oldukları şirketlerini satmışlardı. Başarısız olmuşlardı ancak vazgeçmediler, pes etmediler ve yola devam ettiler. Konferans çıkışı fırtınalı bir havada taksi bulamadılar ve böylece cep telefonundan araç çağırma fikri doğdu. Konferanstan sonra Camp UberCab.com ismini satın aldı. Camp Klanick’i de beraber çalışmaya ikna etti.
2010’da uygulama test edildi ve lansman yapıldı. Bir dokunuş ile araba çağırmak giderek daha popüler hale geldi. Başlangıçta taksiden çok daha pahalıydı. UberCab.com ismindeki taksi ibaresi olan ‘cab’ belediye ile sorun olunca kaldırıldı ve uber.com olarak devam edildi. Uber, ilk turda mütevazı bir 11 milyon dolardan başlayarak şu ana kadar 22’den fazla finansman turu ile toplam 24,2 milyar dolar topladı.
İlk defa yatırım istedikleri zaman olumlu yanıt veren Ryan Graves sonrasında şirketin CEO’su oldu.
İlk zamanlar sadece limuzin araçlar hizmet vermekteydi. 2010’da şirketin büyümesi sabit kalırken 2011’de ciddi bir şekilde artış sağlandı. Uber uygulaması yenileniyordu, etkin bir şekilde iyi bir teknoloji kullanılmaktaydı. Uber ABD’de gittikçe yaygın hale geldikçe, düşmanları da arttı ve büyük cezalar ödemek zorunda kaldılar. Ağustos 2013’te Uber, Hindistan ve Afrika’ya açıldı ve başarılı oldu. 2014’te ise Çin’e girdi. Bugün Uber’in 10 büyük şehrinden 5’i Çin’de bulunmaktadır. Günümüzde Uber 84 ülkede ve 760 şehirde faaliyet göstermektedir.
UBER ve Türkiye
Türkiye’de ise 2019 Ekim’de, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, haksız rekabet oluştuğu gerekçesiyle Uber faaliyetlerinin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme sitelerin erişimine de engelleme kararı aldı.
2014’te şirkete Amazon’un eski yöneticilerinden Jeff Holden iş geliştirme müdürü olarak işe alındı. Holden; Uber’in sürücülerin nereye gideceğini ve daha önceden bu bilgilerin eklenmesi gerektiğini ifade etti. Uber’de bazı güvenlik sorunları olunca şirkete yeni bir güvenlikten sorumlu yönetici alındı. Şirketin güvenliğini arttırmak için bir dolu önlem alındı.
Uber 2013’ten bu yana sürücüsüz otomobille hizmet vermek için çalışmalar yapmaktadır. Bloomberg’e göre Uber’in 2018’de değeri bir önceki seneye göre 50 milyar dolar artarak 120 milyar dolar olmuştur.
Uber aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine destek oluyor ve yenilikleri yakından takip ediyor. Ekim 2013’te ABD genelindeki hayvan barınaklarıyla birlikte UberKITTENS projesi başlatıldı. Yolcular, tüylü dostlarıyla 15 dakikalık sarılma süresi talep etti, elde edilen tüm gelirler yerel barınaklara bağışlandı. Bunlarla beraber; kıyafet bağısı ve ihtiyacı olan çocuklara yemek bağışı da yapılmıştır.
Uber’in Marka Stratejisi
Uber rekabet etmek ve kendi deneyimini daha avantajlı göstermek için hizmet fiyatını rakiplerinden daha uygun sunmuştur. Ayrıca Uber marka bilinirliği konusunda çok başarılı olmuştur. Ayrıca marka ortaklıkları ile müşterilerine avantajlı kampanyalar sunmaya devam etmektedir. Akademisyen Scott Wallsten, “Görünüşe göre bir gecede, sözde ‘paylaşım ekonomisi’, geleneksel olarak kullanılmayan varlıkları yerleşik endüstrilerin rakiplerine dönüştürdü” dedi ve “Bazıları bu iş modelinin ekonomi genelinde yerleşik kişileri tehdit edeceğine inanıyor. Paylaşım ekonomisinin ne kadar yaygın olduğu görülmeye devam edecek, ancak bugüne kadar otel endüstrisi üzerinde Airbnb ve taksi endüstrisi yoluyla Uber, Lyft ve Sidecar gibi araba paylaşım hizmetleri yoluyla tartışılmaz derecede büyük etkileri oldu” diye ekledi.
Uber’in Getirdiği Yenilikler
Uber birden fazla alanda insanların hayatını kolaylaştırmak için yenilikler yapmıştır. Ağustos 2014’te Aynı yöne giden yolcular artık yolculuğu ve ücretini paylaşabiliyor. Bu fikir, her yolculukla caddelerdeki trafik yoğunluğunun azalmasına ve şehirlerin daha az kirlenmesine yardımcı olabilir.
Nisan 2015 Uber Eats ilk kez Chicago, Los Angeles ve New York City’de faaliyete geçerek insanların talep üzerine lezzetli yemeklerin tadını çıkarmasını sağladı. Böylece yemek teslimatına da başlanmış olundu. Aralık 2015’te ilk yolculuktan beş buçuk yıl sonra Uber 1 milyar yolculuğa ulaştı. Eylül 2016’da Otonom araç pilot programı Pittsburgh’da başladı. Artık şehirdeki yolcular bir sonraki yolculuk çağrılarında otonom araç kullanabilecek. Mayıs 2017’de kamyon taşımacılığı hizmeti veren firmalar ve sürücüleriyle göndericiler arasında doğrudan bağlantı kurarak taşıyıcı firmaların zahmetsiz rezervasyon yapmasını sağlayan Uber Freight faaliyete geçti.
Mayıs 2017’de 24’ten fazla ülkede 156 yeni yolculuk başlıyordu. Her yıl milyonlarca Amerikalı, güvenilir ulaşım hizmetinin eksikliğinden dolayı doktor randevusunu kaçırıyor. Mart 2018’de Uber Health, sağlık hizmeti iş ortaklarımıza hastaları, bakıcıları ve personeli için yolculuk planlamalarını sağlayan bir teknoloji sunmaya başladı. Kasım 2018’de MV Transportation ile işbirliği sonucunda yüzlerce tekerlekli sandalye erişimli araç (WAV) ve sürücüden oluşan filoları Uber uygulamasına katıldı. Bu sayede ABD ve Kanada’da yer alan 6 büyük şehirdeki tekerlekli sandalye kullanan yolcular artık en fazla 15 dakika bekleyerek yolculuk yapabiliyor.
Uber’de Covid 19 Etkisi
Uber, pandemi sürecinde işlerini küçültme yoluna gitmiştir. Toplam iş gücünün dörtte birini işten çıkarmıştır. Sonrasında da işten çıkarmalar devam etmiştir. Başkanı, hamlelerin “geleceğimizi güvence altına almak için” gerekli olduğunu söylemiştir. Baş yönetici Dara Khosrowshahi ise personele yazdığı bir mektupta, “Kendimizi büyümeye, genişlemeye ve yeniliklere devam etmek için artık yeni sermayeye veya yatırımcılara bel bağlamayan, kendi kendini idame ettiren bir girişim olarak kurmalıyız” demiştir. Salgından önce de büyük sorunlarla mücadele eden Uber pandemi sürecinde daha da zorlanmıştır…