İnovasyon dediğimiz zaman aklımıza birçok fikir geliyor. Ancak yıkıcı inovasyon nedir denildiğinde işler biraz değişiyor. Her ne kadar olumsuz bir anlamı var gibi görünse de aslında bu inovasyon türü şirketlerin ve markaların gelecekteki başarısını önemli oranda etkileyebilir. Sektörde meydana gelebilecek olan değişiklikleri ön görebilmek, bir şirketin uzun dönem hayatta kalmasını belirleyen en önemli faktördür.
Distruptive innovation olarak bilinen bu inovasyon türü, bir ürünün ya da hizmetin düşük maliyetle üretilip kullanıcılara sunulduktan sonra mevcut rakipleri ortadan kaldıracak şekilde yayılması olarak tanımlanabilir.
İnovasyon hakkında detaylı bilgi almak için:
İnovasyon Nedir yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Yıkıcı İnovasyon Hangi Alanlarda Gerçekleşir?
Yıkıcı inovasyon türleri birbirinden alakasız gibi görünen birçok sektörde gerçekleşebilir. Önemli olan bir ürün veya hizmetin düşük maliyetli olarak piyasaya girerek mevcut tüm rakipleri ortadan kaldırması. Örneğin tüm akıllı telefonların adeta profesyonel bir kamera gibi kullanılması ve dijital fotoğrafların önem kazanmasıyla Kodak ciddi bir yıkım yaşadı. Benzer şekilde akıllı telefon teknolojisine uyum sağlayamayan Nokia da son yıllarda sorunlar yaşıyor. Tüm bunlar yıkıcı inovasyonun dünyanın en büyük şirketleri için bile ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor. Genellikle örnekler teknoloji alanından verilse de üretim alanında da bu tür yeniliği görmek mümkün. Şimdi yıkıcı inovasyon gerçekleştirme potansiyeli yüksek olan sektörlere bakalım.
Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi
Forbes dergisine yayınlanan bir makaleye göre yapay zeka şimdiye kadar görülmüş olan en yıkıcı inovasyon olabilir. Makine öğrenmesiyle paralel ilerleyen yapay zeka, günümüzde chatbot uygulamalarından e-ticaret sitelerindeki ilgili ürün önerilerine kadar birçok alanda kullanılıyor. Bir bakıma sizi sizden daha iyi tanıyan yapay zeka uygulamaları, ticaret alanını başta sona değiştirmek için geliyor.
Yapay zekayı kullanarak iş görevlerini otomasyonla makine tabanlı hale getirmek mümkün. Bu da gelecekte geleneksel iş rollerinin yeninden tanımlanmasına yol açacak. Aslında bu değişim teknolojiden hizmet sektörüne kadar birçok alanı ilgilendiriyor. Makineleşme süreçlerinin artması, insanların ön göremediği yeni bir yıkıcı inovasyon olabilir. Siri, Cortana ve Alexa’nın hayatımızdaki rolü düşünüldüğünde birçok sektörün köklü değişimler yaşayacağı açıkça görülüyor.
Eklemeli Üretim
Yıkıcı inovasyon alanına bir örnek de üretim alanından verelim. Eklemeli üretim aslında çoğu kişi tarafından 3D yazıcıları kullanarak üretim olarak biliniyor. Yakın gelecekte üretimin fabrikalardan çıkan uygulama yapılan alana taşınması hiç de şaşırtıcı olmaz. 3D yazıcılar, farklı malzemeleri kullanarak ihtiyaçlara özel parçalar ve hatta ürünler yapılmasına izin veriyor.
Üç boyutlu yazıcılarla basılan evler inşaat sektörünü tamamen değiştirebilir. Geleneksel inşaat süreçlerinden farklı olarak harç malzemesine sahip özel bir yazıcı, önceden planlanan evi sadece günler içerisinde belirlenen yere inşa ediyor. Bu süreçte kullanılan insan gücü açısından anlamlı kazançlar sağlamak mümkün. Bunun yanı sıra 3B yazıcılardan basılan ürün prototipleri de fabrikaların maliyet tasarrufu yapmasına izin veriyor. Tam kapasite üretime girmeden önce bu yazıcıları kullanarak prototipleri saatler içinde basmak mümkün. Böylece tasarım iyileştirmeleri kısa sürede ve en az maliyetle yapılıyor.
Blok Zincir
Son yıllarda oldukça popülerlik kazanan blok zincir teknolojisi konusunda tartışmalar sürüyor. Kimileri için aracısız olmadan ödeme yapma ve hizmet satın alma tüm finans sistemini değiştirecek yıkıcı bir teknoloji. Kimilerine göre ise düşük işlem hızı ve yüksek zafiyet içermesi nedeniyle dijital alanda deney yapılan konulardan birisi. Hangi görüşe inanırsanız inanın gerçek olan tek bir nokta var. Blok zincir, finans sektörünün uygulama ve denetim gibi birçok alanı yeninden düşünmesine neden oldu.
Hatta bu teknoloji sayesinde Finansal Teknoloji olarak bilinen FinTech alanı altın çağını yaşıyor. Mevcut durumda blok zincir teknolojisi tanım itibariyle yıkıcı inovasyona uymuyor. Öncelikle kullanıcı tabanı çok geniş değil. Teknoloji okuryazarlığı düşük olan bireylerin bu teknolojiyi yakın zamanda benimsemesi mümkün görünmüyor. Ancak kimse cebimize sığan küçük cihazlarla sınırsız bir bilgi kaynağına ulaşacağımızı da düşünmemişti. Bu nedenle akıllı telefonlar gibi blok zincir de yıkıcı teknoloji adayları arasında yer alıyor.
Yıkıcı İnovasyondan En Yüksek Verim Nasıl Elde Edilir?
Değişime ayak uydurmak ve en kısa sürede değişimleri uygulamak bir işletmenin hayatta kalmasını sağlayan bir numaralı koşul. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere değişimin ve yıkımın geldiğini göremeyen şirketler ne kadar büyük olursa olsunlar oyun dışında kalmaya mahkumdur. Ancak yaşanan değişimlerden doğru bir şekilde faydalanarak yüksek verim elde etmek de mümkün. Bunun için dikkat edilmesi gereken birkaç konu var. Her ne kadar süreç üretim teknolojileri veya bilişim teknolojileri gibi alanlarla ilgili gibi görünse de aslında birden fazla boyuta sahip. Bu boyutların en önemli iki tanesi de hiç kuşkusuz şirket kültürü ve çalışanların yeniliğe açık olması. Aslında insan faktörü adapte olmadığı sürece şirketlerin yıkıcı inovasyon karşısında ayakta kalması pek mümkün görünmüyor.
Şirket İçi Yenilik Kültürü
Böyle bir değişim sürecinden sağlam çıkabilmek için şirket kültürünü tanımak ve değişikliklere açık olmak önemli. Sadece online kitap mağazası olarak başlayan Amazon, tüm e-ticaret sektörünü baştan sona değiştirdi. Yıkıcı yenilik şirketi denildiğinde herkesin aklına artık Amazon geliyor. Diğer yandan Tesla da elektrikli araçlar konusunda yıkıcı trend başlatma girişiminde.
Ancak tüm bunların başarılı olmasının nedeni şirketlerin kendine has bir yenilik kültürünün olması gerekiyor. Geleneksel sistemlere bağlı kalmak, çağa ayak uyduramayan Ericsson veya Kodak gibi şirketlerin hayal kırıklığıyla dolu deneyimlerini tekrarlamak olacak. Burada önemli olan diğer bir nokta ise şirketin faaliyet gösterdiği alandaki yenilikleri takip etmek. Her ne kadar bu tür yıkıcı değişimler genellikle teknoloji ve bilişim alanında gerçekleşse de üretim, inşaat ve hizmet sektöründe de birçok köklü değişim meydana geliyor.
Sağlık alanında bile yıkıcı inovasyon girişimleri sürüyor. Bu alanda düzenlemeler daha sıkı olsa da hasta bakımı ve sağlık hizmetlerinin verilmesi konusunda da farklı alanlar deneniyor. Ancak mevcut durumda bu çalışmalar ağırlıklı olarak teorik çalışmalarla sınırlı.
Diğer bir önemli konu ise çalışanların yenilik kültürüne açık olması. Özellikle üst yönetim kadrosunun gelecekte sektörü kökten değiştirecek etkileri fark etmesi bir şirketin değişen dünya koşullarında ayakta kalmasını sağlayacak tek şart olabilir. Bu nedenle her kademedeki çalışanların yenilikleri takip etmesine ve şirket içinde de deneysel çalışmalar yapmasına izin vermek önemli.
Yıkıcı İnovasyon Örnekleri
iPhone
iPhone mobil telefon kavramına yepyeni bir tanım getirdi.
UBER
Mobil uygulama ile ulaşım sektörünü daha güvenilir ve kolay hale getiren şirket, taksiciler için yıkıcı bir inovasyon örneği oldu.
Airbnb
Konaklama sektörüne ciddi bir darbe vurarak insanlarda yeni alışkanlıklar ve davranışlar geliştirdi.
Netflix
Online film servisi geliştirerek film kiralama ve satın alma alışkanlıklarına köklü bir değişiklik getirdi.
Alibaba
Global ticaretin ucuz ve kolay yoldan yapılmasını sağlayan e-ticaret ağını geliştirdi.
Büyük Şirketler Değişime Nasıl Ayak Uydurabilir?
Peki büyük şirketler yıkıcı inovasyonun getirdiği değişime nasıl ayak uydurabilir? Örneklerden de gördüğümüz üzere bir zamanların en büyük şirketleri bile bir anda değişen koşullara ayak uydurma konusunda başarısız oldu. Ancak bu umutsuzluğa kapılmak anlamına gelmiyor. Zaten her geçen gün değişen şartlarla baş edilen mevcut rekabet koşullarında işler biraz daha kolay olabilir. Yetkin kişilerle ve danışmanlarla çalışan şirketler, yıkıcı inovasyon uygulamalarını ön görerek şirketlerine buna göre konumlandırabilir. Şirketin yeniliklere göre konumlandırılması da yeni değişimlerin getireceği olumsuz etkileri en aza indirmeye yardımcı olacaktır.