Guccio Gucci 1881’de; İtalya’nın Floransa kentinde doğdu. Guccio’nun babası zanaatkar ve şapkacı idi. Kendisi de deri işçisi idi. Ancak ekonomik sıkıntılar dolayısıyla sonrasında çalışmak için 1897’de Paris’e sonra Londra’ya gitti. Her işi şehirde de lüks otellerde bellboy olarak çalıştı. Guccio otellerde zengin müşterilerin lüks valizlerini taşırken valizleri ciddi olarak inceledi ve hayranlık duydu. Böylece; otellerde çalışırken zenginlerin yani ilerdeki müşterilerinin zevklerine ve tercihlerine hakim oldu. Guccio Gucci 1. Dünya Savaşı’ndan sonra; Milano’da lüks deri çanta ve valiz üreten Franzi firmasında çalıştı.
Gucci’nin İlk Mağazası ve Büyümesi
1921’de Gucci, binicilik eşyaları ve valiz mağazası olarak Floransa’da açıldı. Ayrıca; Guccio bu mağazanın yanında yetenekli ustaların çalıştığı bir atölye de çalıştırıyordu. Sonrasında; çanta, ayakkabı, desenli triko ve ipek de satarak Gucci meşhur olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nda Musssolini Nazi Almanyası’nın yanında yer alınca, Birleşmiş Milletler İtalya’ya ticaret ambargosu uygulamıştır. Bu durumun sonucunda deri kıt hale gelmiştir. Böylece Guccio Gucci’yi ürünlerin bileşimine rafya, hasır, ahşap, keten ve jüt gibi diğer kumaşları dahil etmek zorunda kaldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında ise, Gucci İtalyan piyadeleri için çizmeler üretmiştir. Savaş sona erdiğinde deri üretimi devam etti.
Guccio Gucci’nin eşi ve çocukları da dükkanda çalışıyordu. Guccio’nun oğlu Aldo 1933’de şirkete katıldı. Öncelikle şirketin logosunu babasının isim ve soy isminin baş harflerini içeren çift g şeklinde tasarladı. Aldo’nun tavsiyesi ile 1938’de Roma’da da mağaza açıldı. Ardından 1951’de Milona’da mağaza açıldı. Sonrasında 1953’de New York mağazası açıldıktan 15 gün sonra Guccio Gucci vefat etti.
Guccio Gucci Vefatı Sonrası Gucci
Guccio Gucci vefatı sonrasında; oğulları Aldo , Vasco ve Rodolfo sayesinde şirketin başarısı devam etmiştir. 1950’lerden itibaren marka, Gucci zengin gezginler, Hollywood yıldızları arasında tercih edilen bir marka olarak ününü arttırdı. 60’lı yılların ortalarında marka, ürünlerine gözlük, saat ve mücevher gibi lüks aksesuarları eklemiştir. 1961’de Gucci, Londra ve Palm Beach’te mağaza açtı. 1963’de ise Paris’te Fransa’daki ilk mağazasını açmış oldu. Daha sonra 1966’da Gucci, Monaco’nun prensesi Grace Kelly için özel bir eşarp üreterek popülerliğini arttırdı. 1975 yılında ise Gucci ilk kokusunu çıkardı.
Gucci Aile Şirketindeki Anlaşmazlıklar
Gucci 1970’lerde sadece giyim olan ilk mağazasını açtı. 1960’lardan itibaren devamlı büyüdü. Ancak aile iç, bazı anlaşmazlıklar şirkette zor zamanları yaşanmasına sebep oldu.
1969’da Aldo’nun oğlu Giorgio, Gucci Boutique’i kendi başına kurarak aile şirketinde kavga çıkmasına sebep oldu. Aldo’nun oğlu Paolo Gucci ise , Gucci Plus markasını kendi başına piyasaya sürmeye çalıştı . 1982’de ailedeki gerilimi azaltmak için Gucci grubu konsolide edildi ve halka açık bir şirket olan Guccio Gucci SpA oldu. Rodolfo’nun oğlu Maurizi Gucci ise, 1970’lerde amcası Aldo’nun yanında New York’da aile şirketine girdi. Rodolfo 1983’de öldü. Hem Maurizio hem de Aldo mirasçı idiler. 1986’da 81 yaşındaki Aldo Gucci, elinde Gucci’nin yalnızca %16.7’si kaldı, vergi kaçakçılığı nedeniyle bir yıl hapis cezası almıştır.
Ancak şirketin kontrolünü ele geçirdikten sonra Maurizio, son elli senenin en önemli adamı olan Aldo ve oğlu Paolo’nun hisselerini zorla aldı. Böylece Maurizio Gucci şirketin yönetimini devralmıştır. Maurizio’nun bu kararlarının arkasında eşi Patrizia Reggiani etkisi çoktur. Patrizia Gucci ‘deki yönetimle ilgili hırs yapmıştır ve bu hırsı şirkete ve aileye zarar vermiştir. Maurizio Gucci amcası ve babası gibi başarılı olamadı. 1988’de Maurizio Gucci, Gucci’nin %50’sini elinde tutarak neredeyse %47,8’ini Bahreyn’li bir şirkete sattı. Bu şirket, 1984’ten beri Tiffany’nin sahibi olan Investcorp’dur. 1991’den 1993’e kadar, Gucci’nin mali durumu hala sıkıntıda idi. Maurizio Gucci, şirketin Floransa’daki ve Milano’daki genel merkezine yüksek miktarda para harcamasıyla eleştirildi. Investcorp, 1993 yılında Maurizio Gucci’den Guccio Gucci SpA’nın kalan %50’sini satın alarak ailenin gruptaki yerine son vermiştir. Patrizia, Maurizio’nun kendisini aldatmasını ve kendisinden ayrılmak istemesini kabullenememiştir. Kendi fikirlerine göre eşini yönlendirirerek, Gucci’nin yönetiminin zirvesine çıkarmıştır ve zirvede beraberlik istemiştir. İsteği olmayınca , kiralık tatil tutmuştur. Mart 1995’te Maurizio Gucci, Gucci’nin Milano ofisinin lobisinde vurularak öldürülmüştür. Aldo ve oğlu Maurizio ise maddi açıdan zor koşullar altında iken öldüler.
Gucci’de Investcorp Dönemi
Investcorp , Gucci için Dawn Mello’yu “editör” ve tasarımcı şirkete almıştır . Mello, özellikle daha önce Bergdorf’un aksesuarlarını denetleyen Richard Lambertson’ı markanın tasarım direktörü olarak atayarak, Bergdorf’un en iyi ve en parlaklarından bazılarını Gucci’ye getirdi. Mello ve Lambertson’ın en önemli kararı 1990’da ikilinin Tom Ford adında genç bir Teksaslı tasarımcıyı işe almasıyla geldi.Gucci’de Tom Ford erkek ve kadın giyimini tek bir koleksiyonda sundu. Tom ford tasarımları çok başarılı oldu. Özellikle; 1995’ten 1997’ye kadar Gucci’nin gelirleri iki kat arttı.
1980’lerden beri Gucci ailesinin hukuk danışmanı ve 1994’ten beri Gucci’nin CEO’su olan Domenico De Sole , Gucci’nin İtalya’daki deri üreticilerinin birlikte çalışmaya devam etmeleri için program yapmıştır. Gucci’nin fiyat politikasının tekrar gözden geçirdi ve 1993’de 6 milyon dolar olan reklam bütçesini 1997’de 70 milyon dolara yükseltmiştir. Ekim 1995’te şirket, ilk hisse değeri ABD’de ayarlanarak New York Menkul Kıymetler Borsası’nda halka endekslenmiştir. Sonrasında ise, 1995’ten 1997’ye kadar Investcorp, Gucci’deki hisselerini yaklaşık 1,9 milyar ABD Doları’na satmıştır.
Fotoğraf: unsplash
Gucci Şirketinde LVMH ve PPR Dönemi
LVMH, 1995- 1999 yılları arasında Gucci’nin hisselerini gizlice almıştır. Tom Ford ve Domenico De Sole bu durumdan kurtulmak için Kering gurubu olan Pinault Printemps Redoute’a şirketi satmak istediler. Mart ayında Pinault’un grubu Gucci’nin %40’ını hisse başına 75 dolardan satın aldı ve LVMH’nin hisseleri bir seyreltme sürecinde %20,7’ye düştü Aralık 2000’de Gucci’nin Alexander McQueen’in moda evinin %51’ini satın alması da sorun olmuştur. Çünkü McQueen aynı zamanda LVMH’nin Givenchy’sinin yaratıcı tasarımcısıydı . 2001’de Gucci etrafındaki sorunlar, tüm tarafların bir anlaşmaya varmasıyla çözülmüştür. 2003 yılının sonunda, Tom Ford ve Domenico De Sole, Gucci-PPR ile Nisan 2004’te sona eren sözleşmelerini yenilemeyeceklerini resmi olarak açıkladılar.
Tom Ford ve Domenico De Sole Sonrasında Gucci
Ford’un ayrılması ile şirkette yine onu yetiştirdiği tasarımcılar görevi devir almışlardır. Bu isimler; John Ray, Alessandra Facchinetti ve Frida Giannini olmuştur. Ford ve Domenico De Sole devrinden sonra Guccide yönetimi; tasarımcı-CEO çifti Frida Giannini ve Patrizio Di Marco devralmıştır.
Patrizio di Marco, daha az stil ve daha fazla orta sınıf ürünle 2008 sonrası krize odaklanmıştır. 2010 yılında, Gucci , markanın daha geniş bir deposunu geliştirmek için Christie’s müzayede evi ile bir ortaklık başlattı. 2011 yılında şirket , 90. yılını kutlamak için Floransa’da Gucci Müzesi’ni açmıştır. 2010 ve 2015 yılları arasında 220 yeni Gucci mağazası açıldı ve toplam mağaza sayısı 500’e ulaştı.
2014’te satışların durgunlaşmasıyla Giannini ve Di Marco şirketten kovuldu. 2015’de Marco Bizzarri , Gucci’nin CEO’su olarak atanmıştır. 2015’de tasarımcı ise Alessandro Michele olmuştur. Michele, Gucci’yi hem yeni hem de tanıdık bir yöne itti ve koleksiyonlarına ilham vermek için tekstil ürünleri, fotoğraflar ve giysiler aramak için markanın arşivlerini inceledi. Michele’in Gucci’nin başında olduğu kısa sürede, erkek giyim koleksiyonları renkli baskıların, retro tarzın, ev giyiminin yoğun kullanımına odaklandı. 2017’nin başlarında, Gucci’nin Michele’in liderliğinde rekor satışlar elde ettiği ve markanın ana şirketi Kering’in kârında %11’lik bir artış sağladığı açıklandı ve markanın yüksek performansı bugüne kadar devam etmiştir.
Gucci’nin Marka ve Pazarlama Stratejisi
Gucci’nin kuruluşundan bu yana hedef kitlesi zengin müşterilerdir. Öncelikle hedef kitleyi iyice tanıyıp, onların zevklerine ve ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştirilmiştir. Gucci, tasarımcılarını özenle seçmiştir başarılı olamayanlarla da yollarını ayırmıştır.
Gucci CEO’su Marco Bazzarri’nin Business of Fashion’a söylediği gibi , “En başından beri fikir, özel bir ürüne sahip olmak ama bir kapsayıcılık kültürü yaratmaktı.” Yani Gucci bir marka olarak birçok farklı kitleye hitap etmektedir. Gucci bir yandan klasik marka çizgisine uygun ürünler üretirken, diğer yandan da trendleri büyük bir ciddiyetle takip etmektedir.
Gucci pazarlama stratejisinde ise; Harry Styles, Kate Moss ve Rihanna gibi tüm milenyumların favorisi olan ünlülerle sosyal medyada reklam çalışması yapmıştır. Marka lüks bir markadır ve sürdürülebilirliği taahhüt etmiştir. Gucci, sosyal medyayı profesyonel şekilde kullanmaktadır, ayrıca defileleri de önemli bir pazarlama aracıdır. Ayrıca her bir mağaza özenle tasarlanmıştır, bu da müşterilerin kendilerini özel ve iyi hissetmesini sağlar.
Gucci’de COVID-19 Etkisi
Kering şirketi , tüm grubun gelirinin 2020 Ekim-Aralık döneminde yüzde 8,2 düşerek 4,83 milyar dolara düştüğünü, karşılaştırılabilir bazda yüzde 5 düştüğünü söyledi. Analistler yüzde 4’lük bir düşüş beklerken, Gucci’nin satışları, karşılaştırılabilir bazda çeyrekte yüzde 10,3 düştü. Kering’in finans şefi Jean-Marc Duplaix gazetecilere verdiği demeçte, grubun Gucci’nin performansından memnun olduğunu ve markanın 100. yıl dönümü olan bu yıl büyümeye geri dönmek için birçok girişimi olduğunu da sözlerine ekledi.
Gucci’nin sahibi Kering Temmuz 2021’de yaptığı açıklamada ise ; Gucci gelirinin ikinci çeyrekte karşılaştırılabilir bazda %86 arttığını söyledi. Bu, analistlerin tahminlerinin üzerindeydi ve toplam grup gelirini 2019’daki ilgili döneme göre %11,2 artırdı. Pandemiye rağmen, marka hala üstün kaliteyi koruduğu için ürünlerin fiyatları korundu. Gucci’nin müşterileri, yüksek kaliteli ürünler aldıkları için bundan etkilenmediler.