COVID-19 salgını, son birkaç yıldır tüm dünyadaki iş modellerini kökünden değiştirdi. Kurumsal iletişim de bu değişimlerden etkilenen alanlardan birisi. Kurumsal iletişimde 2021 trendleri, temel olarak salgın sürecinde meydana gelen değişimlerden meydana geliyor. Ancak tüketici beklentileri de bu trendleri belirleyen önemli konular arasında sayılabilir.
IoIC tarafından yapılan bir anket çalışmasına göre katılımcıların %83’ü iletişimde güveni pozitif bir etki olarak görüyor. Buna ek olarak katılımcıların %66’si ise kurum içi iletişimde liderlerin yaşanan kriz sonucunda daha fazla yönlendirmeye ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Aslında 2021 yılının trendleri bu iki nokta üzerine yoğunlaşıyor: marka ile tüketiciler arasındaki güven ve açıklık ve şirket içi süreçlerde liderleri ve çalışanları ele alan kapsayıcı yaklaşımlar.
Buna ek olarak 2021 yılında dijital araçların kurumsal iletişime daha fazla dahil olacağı tahmin ediliyor. Son yıllarda kullanılan entegre yaklaşımlar, markaların farklı kanalları kullanarak tutarlı bir kurumsal imaj yaratmasına yardımcı oldu. KPMG tarafından yapılan bir çalışmaya göre CEO’ların %77’si daha fazla iletişim ve iş birliği için dijital iletişim araçlarını genişleteceğini ifade ediyor. Peki 2021 yılı bize kurumsal iletişim alanında neleri getirecek? Markaların hangi trendleri dikkate alarak stratejilerini yenilemeleri gerekiyor.
2021 Yılı Neler Getirecek?
2020 yılı birçok alanda olduğu gibi kurumsal iletişim alanında da COVID-19 etkisinde geçti. Şirketler geleneksel yaklaşımlarını bir kenara koyarak yeni arayışların içine girdiler. Z kuşağının da 2020 yılından itibaren aktif bir tüketici haline gelmesi, markaların iletişim stratejilerinde önemli değişiklikler yapmasını zorunlu kıldı. Tüm bunları ele aldığımızda, markalardan 2021 yılında yenilenmiş ve tamamen farklı bir iletişim stratejisi beklemek yanlış olmaz. Peki bu stratejiler neleri içeriyor? Kurumsal iletişim 2021 trendleri bizlere ve markalara neler sunacak?
Fotoğraf: pexels
Kurumsal İletişimde 2021 Trendleri
Kurumsal iletişimde 2021 trendleri, COVID-19 etkisine ilerlemeye devam ediyor. Uzaktan çalışma, online alışveriş ve kısıtlı sosyal hayat gibi yeni normaller, markaların da kendilerini yeni tüketim alışkanlıklarıyla hizalamasına neden oldu. Peki 2021 yılında kurumsal iletişim açısından bizleri neler bekliyor?
1. Markaların Kendini Yeninden Tanıtma Zamanı
Şirketler ve markalar 2021 yılında kendilerini ve hikayelerini yeninden anlatma girişiminde bulunuyor. Pfizer, yeni logo tasarımı ile 70 yıldır kullandığı geleneksel logosuna veda ediyor. Aşı çalışmalarından önemli bir rol oynayan ilaç markası, markasını yeninden tanıtmak ve yeninden konumlandırmak için daha modern bir tasarımı benimsiyor. Şirketler ve markalar, logo ve kurumsal kimlik tasarımı gibi uygulamalarla markalarını yeni dönemin gerekliliklerine uygun hale getiriyorlar. Burger King ise yenilikçi bir yaklaşımla evde kalan NBA oyuncularını tanıtım süreçlerine dahil ediyor. Bu da markanın kendisini yeniden konumlandırarak daha geniş bir kitleye ulaşmasına izin veriyor.
2. Tek Noktadan Gerçek Zamanlı İletişim
2021 yılı dijitalin daha da çok kullanılacağı bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Markalar artık dijital araçları kullanarak daha entegre bir iletişim yaklaşımı benimseyecek. KPMG araştırmasında da ifade edildiği üzere CEO’lar da bu süreçleri destekleyecek adımlar atıyorlar. Markalara dair haberler, kurumsal kültür, müşteri ilişkileri ve çok daha fazla gerçek zamanlı olarak tek bir noktadan sağlanacak. Entegre iletişim merkezi yaklaşımları, markalarında sorunları daha hızlı ele alarak daha hızlı çözümler sunmasına yardımcı olacak. Aynı zamanda iki yönlü iletişim kolaylaştırılarak tüketicilerin markalarla etkileşime girmesi de sağlanacak. Her ne kadar iki yönlü iletişim son birkaç yıldır kurumsal iletişim uygulamaları arasında yer alsa da bu uygulamaları 2021 yılında görmeye devam edeceğiz.
3. Temel Mesajlar Önem Kazanıyor
PwC tarafından yayınlan 2021 Mart ayı raporuna göre tüketicilerin %51’i tek kullanımlı ürünler yerine daha sürdürülebilir yaklaşımları tercih ediyor. Aslında veriler tüketici alışkanlıklarının nasıl değiştiğini göstermesi açısından önemli. Tüketiciler her geçen gün sürdürülebilirlik, çevre dostu üretim ve tüketicileri de dahil eden üretim süreçlerine ilgi gösteriyorlar. Bu da şirketlerin verdikleri mesajın ve kurumsal kültürlerinin daha da önemli bir hal almasını sağlıyor. 2021 yılında ise şirketlerin çalışan sağlığı, halk sağlığı ve belirsizlik zamanında pozitif mesajlar vermesi büyük önem taşıyor.
4. Çalışanların İyilik Hali ve Çalışanlar İçin Esneklik
2020 yılı birçok şirket için uzaktan çalışma modeline geçiş yılı oldu. COVID-19 salgınının hala devam ettiğini düşündüğümüzde uzaktan çalışma modeli 2021 yılında da hayatımızda olacak gibi görünüyor. Ancak şirket ortamından uzak olmak çalışanlarda yalnızlık, belirsizlik ve endişe gibi sorunlara da yol açıyor. Markalar çalışanların iyilik halini ve esnekliğini ele alan kurumsal iletişim stratejilerine her geçen gün daha da önem verecekler. Uzaktan çalışma ve hibrit model gibi esnek çalışma modelleri de şirketlerin çalışan esnekliği ve kurumsal imaj açısından atacağı önemli adımlar arasında yer alacak.
5. Zor Zamanlarda Dönüşümcü Liderlik
Kurumsal iletişimde 2021 trendleri aynı zamanda farklı liderlik uygulamalarını da öne çıkarıyor. Çalışanların birbirinden koptuğu bir ortamda kurum içi iletişim söz konusu olduğunda liderlere önemli bir rol düşüyor. Bernard Bass’ın dönüşümcü liderlik yaklaşımı ve bu yaklaşımın sunduğu dört prensip markaların iletişim stratejilerini yeninden planlamasına yardımcı olabilir. İdealleştirişmiş etki, ilham veren motivasyon, entelektüel uyarım ve bireyselleştirişmiş olarak ele almayı içeren dört prensip, liderlerin iletişim süreçlerinde aktif rol almasına izin verebilir.
6. Farklılıkları Benimseme, Eşitlik ve Dahil Etme
Geçtiğimiz yıl sadece COVID-19 salgınıyla değil küresel çapta meydana gelen ırkçılık karşıtı söylemlerin de öne çıktığı bir yıl oldu. Benetton ve H&M gibi önemli markalar uzun yıllardır farklılıkları benimseyen yaklaşımlar uygulasa da diğer markalar bu konuda geride kaldı. Black Lives Matter gibi hareketler, markaların farklılıkları benimseme, eşitlik ve dahil etme konusunda daha etkin adımlar atmasını zorunlu kılıyor. Airbnb, Amazon, Apple gibi markalar Black Lives Matter hareketine verdikleri desteklerle tüketicilerin bakış açılarına paralel bir yaklaşım izliyorlar.
7. Çalışan Katılımını Destekleme
Toplu aşılama süreçleri devam etse de iş yerleri 2021 yılında uzaktan çalışmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu durum ise hibrit çalışma modeli gibi farklı iş modellerinin geliştirilmesine yol açtı. Ancak özellikle kurum içi iletişim söz konusu olduğunda çalışan katılımı önemli bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Şirketler, çalışanlarla ilgili verecekleri tüm kararlarda çalışanları da sürece dahil etmeyi planlıyor. Aynı zamanda katılım sürecinde bilgi paylaşımı, sağlık kültürü, eşitlik ve iki yönlü iletişim gibi konular da ön plana çıkacak.
8. Yeninden Markalama ve Amaçlara Göre Planlanan İletişim
Accenture Strateji’nin yakın zamanda yaptığı bir çalışmaya göre tüketicilerin %62’si şirketlerin bir duruş sergilemesini, şeffaf iş süreçlerine sahip olmasını, çalışanlar için adil bir ortam sunmasını ve toplumsal olaylarda yer almasını istiyor. Bu da şirketlerin yeniden markalama çalışmalarında bulunmasını zorunlu kalıyor. 2021 yılında daha fazla şirket, temel değerlerini gözden geçirerek değişen tüketici beklentilerine uyum sağlayacak gibi görünüyor.
9. Pazarlama ve Kurumsal İletişim Arasındaki Sınırlar Belirsizleşecek
Eskiden pazarlama ve kurumsal iletişim alanları birbirinden tamamen farklı iki alan olarak ele alınıyordu. Her geçen gün küreselleşen iş ortamında bu iki alan arasındaki sınırlar belirsizleşecek. Kurumsal iletişim çalışmaları, pazarlama çalışmalarını destekleyecek şekilde yeninden yapılandırılacak. Büyük şirketler ise müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını daha fazla dikkate alan entegre yaklaşımları benimseyecekler.