Bir markanın ilk bakışta ayırt edilmesi ve tüketicilerin aklında kalması oldukça önemlidir. Birçok durumda tek bir renk, görsel ya da ses ile markayı hatırlamak, o markanın tutarlı bir mesaja ve marka çizgisine sahip olduğunu gösterir. Tutarlı bir marka imajı için doğru bir marka stil rehberi kullanılmalıdır. Markanın kendine özel bir stil rehberine sahip olması, marka varlıklarını kontrol etmesine izin verir. Aynı zamanda pazarlama uzmanları, tasarımcılar ve grafik tasarımcılar içerik üretiminde marka stil rehberinden faydalanabilirler. Bu da üretilen içeriklerin tutarlı olmasını ve tüketiciye aynı mesajı vermesini sağlar.
Marka Stil Rehberi Nedir?
Marka stil rehberi en genel anlamıyla bir markanın tüm özelliklerini tanımlayan bir rehberdir. Tüm bu marka öğelerinin üretilen tüm içeriklerde tutarlı bir şekilde uygulanması gerekir. Aslında stil rehberi bir anlamda markanın standartlarını belirler. Markanın stil rehberini oluştururken gerekli olan 6 temel öğe şu şekilde sıralanabilir:
- Markanın hikayesi
- Markanın logosu
- Renk paleti
- Tipografi
- Görseller için kılavuz
- Markanın çizgisi (hangi mesajları nasıl vermek istediği)
Bu altı öğeye ek olarak markanın özel ihtiyaçlarına göre diğer öğeler de stil kılavuzuna eklenebilir. Aynı zamanda günümüzde birçok marka stil rehberi şablonu bulunmaktadır. Özellikle stil rehberi oluşturma konusunda hiç bilgisi olmayan girişimler ve küçük ölçekli işletmeler bu şablonlardan faydalanabilir. Stil rehberi şablonları sayesinde yukarıda yer alan 6 öğeyi de içeren bir rehber hazırlayabilirsiniz. Böylelikle markanızın temellerini atarak işinizi büyütmeye ya da genişletmeye odaklanabilirsiniz.
Markanızın Hikayesi ile İşe Başlayın
Her markanın benzersiz bir hikayesi vardır. Kendi hikayenizi tüketicilere anlatmak hem tüketicilerle bağ kurmanızı sağlar hem de marka kimliğinizi güçlendirmeye yardımcı olur. Marka stil rehberi, kendi hikayenizi anlatmanın en ideal yeridir.
Stil rehberini hazırlarken ilk olarak nasıl yola çıktığınızı ve marka fikrinizin nereden geldiğini açıklayın. Bu gibi detayları vermek, ilerleyen sayfalarda ekleyeceğiniz logo, renk paleti, tipografi ve görsel kullanım kurallarını daha anlamlı hale getirecektir.
Hikayenizi anlatmadan doğrudan markaya ait tasarım detaylarını verirseniz tüketiciler bu detaylar arasında boğularak markanızla bağ kuramaz. Aynı zamanda markanız için içerik üretecek kişilerin de sizin hikayenizi anlaması gerekir. Bu nedenle stil rehberi oluşturma işine ilk olarak kendinizi tanıtarak başlayın.
Marka Logosunun Nasıl Kullanılacağını Belirleyin?
Stil rehberi oluşturmanın ikinci adımı ise marka logosunun nasıl kullanacağını belirlemekten geçer. Artık tüketiciler ve tasarımcılar markanızın hikayesini bildiği için marka logonuz onlara daha anlamlı gelecektir. Aslında logonuz markanızı temsil eden en önemli varlıktır. Tüketiciler markanızın adını görmeden sadece logosundan tanıyabilir. Tüketici markanızı logodan tanıdığı zaman markanıza dair düşünceleri ve tavırları da otomatik olarak su yüzüne çıkar. Bu nedenle markanızın logosu hem sosyal medyada hem de basılı medyada belirli bir standartta kullanılmalıdır. Logonun ölçülerinde, rengine ya da kontrastında meydana gelebilecek bir değişiklik, tüketicilerin markanıza dair algısını olumsuz yönde etkileyebilir.
Marka İçin Ana Renk Paleti Belirleyin
Stil rehberi oluşturmak için yapmanız gereken bir sonraki şey ise markanız için ana renk paleti oluşturmak olacak. Örneğin Netflix kırmızı ve siyah renk paletini kullanırken Amerikan Express lacivert ve gri renk paletini kullanmaktadır. Her marka kendine has bir renk paletine sahiptir. Bu nedenle sizin markanızın da kendine özgü bir renk paleti olması gerekir.
Söz konusu renk paleti oluşturmak olduğunda renklerin tüketiciler üstündeki anlamlarını ve neleri çağrıştırdığını anlamak önemlidir. Renklerin anlamı sandığınızdan daha güçlü olabilir. Örneğin mavi renk uyumu ve sadakati simgelerken turuncu renk ise enerjiyi ve canlılığı simgeler. Bu gibi anlamlarından dolayı markanızı en iyi yansıtan renk paletini seçmeniz gerekir.
Fotoğraf: pexels
Tipografi Seçimi Önemli
Logo ve renkten sonra gelen diğer bir önemli konu da tipografi seçimidir. Genellikle yazı tipinin ya da yazı fontunun marka imajı ya da marka bilinirliği üzerinde çok fazla etkisi olmayacağı düşünülür. Ancak marka adınızın nasıl yazıldığı marka kimliğinizle doğrudan ilişkilidir.
Tüketicileriniz ilk bakışta marka adınızı anlamasını istiyorsanız okunması güç tipografiden uzak durun. Her ne kadar el yazısı gibi olan kıvrımlı bir tipografi göze hoş gelse de iş okumaya geldiğinizde istediğiniz sonuçları alamayabilirsiniz. 2016 yılında The Met yani New York Metropolitan Müzesi tipografi konusunda ciddi bir hata yaptı. Tasarımda harfler arasında boşluk bırakılmadığı için The Met yazısını okumak büyük bir çaba gerektiriyordu. Bu gibi durumların olmasını önlemek için marka stil rehberini oluştururken marka adının okunabilir olmasına dikkat edin.
Görsellere Dair Stil Rehberi Sunun
Marka stil rehberi aynı zamanda görsellerin nasıl kullanılacağına dair bir kılavuz da sunmalıdır. Bunu yaparken öncelikle doğru görsel kullanımının nasıl olacağını gösterin. Bir sonraki aşamada ise hatalı görsel kullanımının nasıl olacağını göstermeniz gerekir. Örneğin hatalı renk kontrastı, hatalı yazı ve görsel yerleşimi ve hatalı çözünürlük gibi örnekleri görseller bölümünde açıklayabilirsiniz. Bu sayede markanızı kullanacak kişiler izlediğiniz standarda dair fikir edinebilir.
Markanın Vermek İstediği Mesajları Uygulayın
Markanız için stil rehberi hazırlarken vermek istediğiniz mesajları tüm rehber boyunca tutarlı bir şekilde sunun. Örneğin sürdürülebilir üretim alanında hizmet veriyorsanız bunu vurgulayan açık bir renk paleti, doğayı sembolize eden bir logo ve sürdürülebilirlik hikayenizin nasıl ortaya çıktığı sizin ana mesajlarınız olacaktır. Marka hikayenizi anlatırken sizi yönlendiren diğer öğeleri ve tüketicilerinize nasıl bir fayda sunmak istediğinizi de belirtebilirsiniz.
Tüketici Personasını Unutmayın
Marka stil rehberi hazırlama adımları aslında tüketici personasını göz önüne alan bir süreçtir. Tüketicilerin nelerden hoşlandığını anlamak, hangi içerikleri tükettiklerini görmek ve markanızla nasıl bir etkileşime girdikleri anlamak stil rehberi hazırlamanıza yardımcı olacaktır. Örneğin eğer hedef kitleniz ve tüketicileriniz en çok video içerik tüketiyorsa, stil rehberinizde video konusunda daha fazla ağırlık verebilirsiniz. Videoda logonun nerede ve hangi ölçülerde kullanılacağı, video intro bölümünün nasıl olacağı ya da videonun arka planında hangi müziğin çalacağını stil rehberinde belirtebilirsiniz.
Buna karşılık hedef kitleniz ve tüketicileriniz daha çok sosyal medyada sizi takip ediyorsa stil rehberine sosyal medya ile ilgili konuları ekleyebilirsiniz. Sosyal medya gönderilerinin tasarımı belirleyebileceğiniz gibi kısa videolar için izlenecek olan şablonu da rehberde tanımlayabilirsiniz.
Bu açıdan bakıldığı zaman marka stil rehberi markanızın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özelleştirilebilir. Yukarıda yer alan 6 temel öğeye ek olarak ihtiyaç duyduğunuz konulara dair kurallarınızı da ekleyerek stil rehberinizi daha esnek hale getirebilirsiniz. Bu süreçte grafik tasarım ve pazarlama ekiplerinden destek almak, rehberinizin tüm detayları doğru bir şekilde sunmasına izin verir.
Marka Stil Rehberini Ne Zaman Güncellemelisiniz?
Her alanda olduğu gibi tasarım alanında da değişimler yaşanıyor. Markalar belirli aralıklarla logolarını ya da marka kimliklerini yenilemek isteyebiliyor. Bu gibi bir durumda marka stil rehberinin de güncellenmesi gerekiyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var. Bilinen bir markanız varsa radikal tasarım değişiklikleri yapmak faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle hem marka kimliğinizi hem de marka stil rehberinizi yenilerken mevcut kitlenizi ve marka tanınırlığınızı göz önünde bulundurmanız gerekir.