WhatsApp tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tartışma konusu…
Ortalama bir insan ömründen az bir zaman diliminde, hayatımıza bilgisayar, internet, sosyal medya, yapay zekâ ve akıllı cihazların girmesiyle birlikte baş döndürücü bir dijital teknoloji çağının içerisinde bulduk kendimizi. Telefonlarımız, evlerimiz, arabalarımız yani kullandığımız pek çok cihaz, giderek “akıllı” yani birbirleri arasında iletişim kurabilen formlara dönüştü. Akıllı cihazlarımız, bizi zamandan ve mekândan bağımsız kıldılar. Böylece yanında olamasak da çocuklarımızın, iyi durumda olduğunu görebildik, toplantıya yetişemesek de proje sunumumuzu uzaktan ve görüntülü bir şekilde gerçekleştirdik, soğuk havalarda biz eve ulaşmadan evimizin ısınmasını sağlayabildik, uzaktaki yakınlarımızdan haber alabildik, işten dönüş trafiğinde en sevdiğimiz dizi ve filmleri izleyebildik. Daha bunun gibi onlarca hatta yüzlerce örnek sayılabilir.
YAZI: WhatsApp Sözleşmesi Ne Anlama Geliyor? WhatsApp’tan Açıklama
Peki, dijital teknoloji konforumuzu arttırıp hayatımızı kolaylaştırırken biz kullanıcılar ne yaptık? Öncelikle bu konforun tadını çıkardık. Orası kesin . Peki, başka ne yaptık? Biz söyleyelim, bol bol veri ürettik. O kadar çok veri ürettik ki son bir yılda ürettiğimiz veri hacmi, insanlık tarihi boyunca üretilen veri hacmini aşmış durumda. Dolayısıyla, bu verileri depolamak ve analiz etmek için bulut teknolojisinin ve big data yani büyük veri analiz çalışmalarının gelişiminin öncelikli sebebi olduk çünkü bir taraftan veriyi üretirken, diğer taraftan ürün ya da hizmete dönüştürülen veriyi tüketerek bir döngü oluşturmuş olduk. Bu durum da müşterilerin daha yakından tanınma ihtiyacını yani büyük verinin analizini, yeni ekonominin odağı haline getiriş oldu.
Yeni ekonomi, müşterinin davranış analitiğini çözümleyip onu daha yakından tanıyarak, müşterinin nasıl biri olduğunu, yaşam tatmin düzeyini, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını, kime güvenip kime güvenmediğini belirleyerek işe yaramayan ekonomileri bırakıp yerine karın maksimize olabileceği yeni ekonomilerin getirilmesini amaçlıyor. Böylece her bir müşteriye sevdiği ve ilgilendiği ürünlerin reklamları sunulmuş oluyorken müşteri de ilgi duymadığı ürün reklamlarından kurtulup ilgi duyduğu ürün ve hizmet tüketimi için motive olmuş oluyor. Ancak madalyonun bir de diğer bir yüzü var. Buna göre öne çıkan olasılıklar arasında, elde edilen verilerin sadece ekonomide değil aynı zamanda propaganda aracı olarak kullanılması ve ulaşılan mahrem yani kişisel verilerin reklam dışında dolandırıcılık, hırsızlık gibi kötü amaçlı kullanılması yer alıyor.
Cambridge Analytica – Facebook – Donald Trump
Bu durumu destekler nitelikte geçtiğimiz yıllarda yaşanan Cambridge Analytica ve Facebook gizli anlaşmasının ortaya çıkışını hatırlayalım. Facebook kullanıcı verileri Cambridge Analytica’ya satılmış ve Donald Trump’ın başkan seçildiği seçimlerde kullanıldığı ortaya çıkmıştı. Bu büyük skandal sonrasında, kişisel verilerin gizliliği konusunda çok sayıda tartışma ve yeni yasa düzenlemeleri oluşturuldu. Hatta, Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, Birleşik Krallık bilgi komisyonu tarafından açılan dava sonucu Facebook ve WhatsApp arasında temel veriler dışında hiçbir veri paylaşımının olmayacağını taahhüt ederek ceza almadan bu süreci atlatabilmişti.
WhatsApp ve Tartışma Yaratan Sözleşme
Ancak geçtiğimiz günlerde Apple’ın, uygulama geliştiricilerinden elde ettikleri verileri diğer hangi uygulamalar ile paylaşıldığının açıklamasını istemesi aksi takdirde uygulamaların IOS işletim sisteminden kaldırılacağını duyurmasının ardından, WhatsApp, kullanıcılarına güncellenen bir sözleşme gönderimine başladı.
Buna göre güncellenen gizlilik ilkesi içeriği gereği Facebook ve WhatsApp verilerinin birbiriyle entegre edileceği, dolayısıyla diğer Facebook hizmetlerinin WhatsApp aracılığı ile de kullanılabileceği yani Facebook reklam içeriklerinin, WhatsApp uygulamasından da gösterimine geçilmiş olacaktı. Yani kullanıcı bilgileri reklam verenlerle paylaşıma açılmış olacaktı. Sözleşmeyi alan kullanıcılara 08.02.2021 tarihine kadar süre veren WhatsApp yani Facebook şirketi, onay vermeyen kullanıcılar için WhatsApp erişimini engelleyeceğini duyurdu. Sözleşmeyi alan kullanıcılar diye bahsettik; çünkü bu sözleşme, kişisel verilerin gizliliği kapsamında yasal maddelere takıldığı için Avrupa birliğine bağlı ülkelerin vatandaşlarına gönderilmedi. Güncellenen bu sözleşmenin hem zorunlu tutulması hem de ayrımcılık içermesi ülkemizde ve sözleşmeyi alan diğer ülkelerde oldukça geniş yankı buldu. Günlük hayatta neredeyse elimiz ayağımız haline dönüşen, anında mesajlaşma teknolojisini bırakmak söz konusu değildi. Tabii, hal böyle olunca da herkes alternatif anında mesajlaşma uygulama arayışına girdi. Kimisi Telegram, kimisi Signal, kimisi Bip dedi. Kimisi ise “herkes WhatsApp’ta hiçbir yere gidemem” dedi. Peki, gerçekten hangisini seçmeliyiz? Karar vermek için bu uygulamaları yakından tanımakta fayda var.
Fotoğraf: pixabay
YAZI: 2021 Dijital Pazarlama Trendleri
Anında Mesaj Uygulamaları
Telegram
Anında mesajlaşma uygulamaları arasında en çok indirilen uygulama Telegram oldu. Bunun sebebi Telegram’ın gizlilik ve güvenlik bildirimlerinde gizli sohbet özelliğinin ve verilerin depolanmadan özel bir sistemle silinebildiği iddiasının yer almasının oldukça etkili olduğunu söyleyebiliriz. Uygulamanın kurulduğu merkez Rusya, kurucusu ise Pavel Durov. İddialara göre veri gizliliğini savunan bir uygulama geliştiricisi olarak Durov, Telegram verilerini Rus gizli servisi ile paylaşmadığı için kendisi ve uygulaması Rusya’da yasaklandı. Bunun üzerine Telegram, gelir dengesini sağlayabilmek için uygulama içindeki çıkartmaların ücretli olabileceğinin duyurusunu yaptı.
BiP
Turkcell bünyesinde kurulmuş ve Türk mühendisler tarafından geliştirilmiş BiP uygulaması ise tam anlamıyla bir yerli uygulama. WhatsApp’ta alışık olduğumuz sesli ve görüntülü görüşme ve web özellikleri dışında uygulamanın, HD çözünürlükte fotoğraf gönderebilme, 106 dilde çeviri yapabilme, 192 ülkede kullanma özelliği, oyun oynama ve kolay para gönderimi, kurumsal toplantılar için “BiP meet” ve acil durumlar için bluetooth ile mesaj gönderimi gibi özellikler oldukça dikkat çekiyor. Ancak BiP’in en büyük özelliği Türkiye’deki verilerin Türkiye’de kalması. WhatsApp duyurusunun ardından kullanıcıların alternatif kanallar aramasıyla birlikte 24 saat içinde 1 milyonun üzerinde indirme, toplamda ise 54 milyonun üzerinde indirme işlemi ile ülkemiz için en çok tercih edilen uygulamalar arasında yer alıyor.
Signal
Elon Musk’ın tek bir tweet paylaşımı ile 24 saatte 100 binin üzerinde kullanıcı Signal, anında mesajlaşma uygulamasına geçti. Bu uygulamanın diğer tüm uygulamalardan farklı özellikleri ise ABD merkezli ancak kar amacı gütmeyen bir kuruluş olması, yani ticari bir şirket değil bir vakıf. Aynı zamanda ise uygulamanın yazılım kodu, açık kaynaklı bir kod olması, tüm yazılımcılar tarafından sistem açık ve hatalara karşı düzenleme yapılmasına olanak sağlıyor. Böylece verilerin nasıl ve kimlerle işlendiği, işlenip işlenmediği net bir şekilde öğrenilebiliyor. Bu açıdan son derece güvenli bir anında mesajlaşma uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca Signal sunucularında metadata sistemi de bulunmuyor. Metadatayı kısaca tanımlamak gerekirse, oluşturulan her bir kaydın belli bölümlerinden alıntılama yapılarak bir nevi verinin özet halinde tutulması diyebiliriz. Bugün Whatsapp uygulamasının kullandığı şifreleme sisteminin protokolü Signal protokolünden alınmıştır.
Fotoğraf: pixabay
Gelelim ilk göz ağrımıza. Ücretli SMS uygulamasından ve sonradan gelen sesli, görüntülü görüşme özellikleri hayatımızı oldukça kolaylaştırdı. Üstelik herkesin aynı uygulamayı kullanıyor olması iletişimi çok kolaylaştırıyordu. Şimdi uygulamasını değiştirenlerin kimisi Telegramı, kimisi Signal’i kimisi de Bip’i seçince mevcut gruplar, konuşmalar hepsi birden dağılacak gibi görünüyor. Aslında bu panik ortamının oluşmasında insanların WhatsApp üzerinden paylaştığı banka hesap numaraları gibi dolandırıcılık ve hırsızlığa yol açabilecek verinin paylaşılacağını düşünmüş olmasından kaynaklanıyordu.
Bunun üzerine WhatsApp yöneticilerinden Will Cathcart’ın yaptığı bir açıklama ile WhatsApp üzerinden alışveriş sisteminin ve işletme müşteri iletişiminin daha kolaylaştırılmasının istendiğinin, bu durumun insanların kişisel konuşma içeriklerini ya da mevcut WhatsApp – Facebook veri paylaşım ilkesini değiştirmediğinin duyurusu yapıldı. Ancak yapılan açıklamaya rağmen sözleşme güncellemesinin Avrupa birliği ülkelerindeki kullanıcılara gönderilmemiş olması akıllardaki soruların tam anlamıyla giderilmesinde pek yardımcı olamadı.
Tablo: teyit.org
WhatsApp’tan gelen resmi açıklama öncesinde rekabet kurumu tarafından WhatsApp için bir soruşturma başlatıldığına dair rekabet kurumu tarafından resmi bir duyuru yapıldı. Gelişmeler öyle gösteriyor ki sözleşme bitiş tarihi olan 08.02.2021 tarihine kadar hızlı gelişmeler peşi sıra gelmeye devam edecek.
Yukarıda paylaştığımız uygulama özellikleri ile akıllardaki soruları biraz olsun gidermeye çalıştık. Aynı zamanda hangi uygulamanın çalışabilmesi için bizden hangi bilgileri istediğine dair görseli de inceleyebilirsiniz. Siz de uygulamalar için kendinize göre artı ve eksilerden oluşan bir tablo hazırlayarak seçiminizi yapabilirsiniz.